- Gidecek bir yerimiz yoktu. Kalacak bir yer arıyorduk. | Open Subtitles | كنّا نبحث عن ملجأ أنت محظوظ لوجودنا هنا |
Diğer askeri arıyorduk. | Open Subtitles | لقد كنّا نبحث عن ذلك الجندي الآخر |
Bir kadın arıyorduk, hamile bir kadın değil. | Open Subtitles | كنّا نبحث عن امرأة ، وليس امرأة حامل |
Çıkış aradığımızı sanıyordum, giriş değil. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّنا كنّا نبحث عن طريق للخروج، وليس الدخول |
Çıkış aradığımızı sanıyordum, giriş değil. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّنا كنّا نبحث عن طريق للخروج، وليس الدخول |
Ben de gerçeği aradığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّنا كنّا نبحث عن الحقيقة. |
- Öyle zaten. - Videoyu arıyorduk. | Open Subtitles | ـ أجل ـ لقد كنّا نبحث عن الفيديو |
Birisini arıyorduk. | Open Subtitles | كنّا نبحث عن شخص ما |
Sebep arıyorduk, buyrun sebep. | Open Subtitles | كنّا نبحث عن الدافع، وها هو... |
Kalacak bir yer arıyorduk. | Open Subtitles | كنّا نبحث عن مكان للبقاء به. |
Odun arıyorduk da. | Open Subtitles | لقد كنّا نبحث عن الأخشاب |
Biz yazarı arıyorduk. | Open Subtitles | حسناً، كنّا نبحث عن المؤلّف |
Bell'i arıyorduk. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}. (كنّا نبحث عن (بيل |
Sharky Williams ve kardeşi Maurice Williams'ın çiftliğinde fosil arıyorduk. | Open Subtitles | لقد كنّا نبحث عن الأحفوريّات ... (على أرضِ (شاركي ويليامز ... (ومزرعةِ شقيقهِ (موريس وبليامز |
- Demek oluyor ki... bu olmadan hemen önce Frederick'i arıyorduk. | Open Subtitles | - ...يعني ذلك أننا - كنّا نبحث عن (فريدريك) قبل أن يحدث ذلك |