"كهذهِ" - Traduction Arabe en Turc

• böyle
• gibi

böyle makarnayla kendini ele veriyorsun. İtalyan olduğunuzu herkes fark edecek.
أن كُنتي تطبُخين بنفسِك مكرونة كهذهِ الجميعُ سيقولُ بأنّكُم إيطاليينَ فِعلاً

Bir vapurun böyle bir koku çikarabilecegini bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ بوسع المركب فعل رائحة كهذهِ.

Ama şimdi, nakit sıkıntısı çekiyoruz. Ve suyun üzerinde kalmamıza yardımcı olması için böyle davalar alıyoruz.
و لكننا الآن ، لدينا نقص بالسيولة و أنا أقبل قضايا كهذهِ ، لأبقيّ على شركتنا قائمة.

böyle bir durumda cam kırıkları patlamanın kendisinden daha çok ölüme neden olur.
بحالة كهذهِ سيموت أناساً أكثر ، بسبب الزجاج المتطاير ، من الموتى بسبب الأنفجار نفسه.

Terliyorum, kendimi sıkıyorum, sanki bir şeye hazırlanır gibi. O geceler uyumaya dönüyorum.
مُتعرّقةً، وعضلاتي مُنقبضة كأني متأهّبة لشيء، و بليالٍ كهذهِ لا أعود إلى النوم.

böyle davalarda insanların inlerinden çıkmasını seviyorum.
يروق ليّ أنّ أرَ الجميع يُخرجون أعمالهم المُتدنية بقضية كهذهِ.

Evimizde böyle bir oda olsaydı, belki evliliğimizi kurtarabilirdik.
ربما لو كانت هنالك غرفة كهذهِ في بيتنا كانت لتمّ إنقاذ زواجنا.

Bir vapurun böyle bir koku çıkarabileceğini bilmiyordum.
لم أكن أعلم أنّ بوسع المركب فعل رائحة كهذهِ.

böyle büyük bir iğne yarası daha önce görmemiştim.
أنا لم أرى مطلقاً مقياس أبرة كبيرة كهذهِ

Bir kere daha böyle bir numara çekersen şimdi olduğum kadar nazik davranmam, çaktın mı?
إذا فعلت حيلة أخري كهذهِ لن أكون مهذب معك كما هوَ حالي الأن, أفهمت هذا؟

Tanrım, bir daha kim bilir ne zaman giyerim böyle güzel elbiseyi?
متى سوف أحصل على ملابس جميله كهذهِ مرة آخرى ؟

böyle bir davanın dosyasının epey kalın olması gerekir.
قضيّة كهذهِ يجب أن تكون قد دّونت لها الأوراق لِتملأ صّندوق التّحقيقات

böyle bir travma ile başetmek zaman alır.
لأنَّ تجاوزَ صدمةٍ كهذهِ يستغرقُ وقتٌ ليس بالهيّن

Hiç böyle şeyleri kasten yaptığını düşünüyor musun?
هل تعتقدُ بأنَّها تفعلُ أشياءًَ كهذهِ عن قصد؟

Patron, burası her gece böyle.
إنظُر أيُها الزعيم , فى كُل ليله كهذهِ.

Ama ... böyle bir partiye ...
حفلة كهذهِ... لا أستطيع مقاومة نفسي علي الحضور.

Daha önce hiç böyle bir cinayet görmemiştim.
أنا لم أرى جريمة قتل كهذهِ من قبل

Hayatımda hiç böyle bir ten görmemiştim, o kadar beyazdı ki, bize doğru geldiklerini gördüğümüzde, hayalet olduklarını sanıyorduk.
...لم أرى من قبل بشرة كهذهِ بيضاء لدرجة عندما نراهم ...متجهين نحونا نعتقد انهم أشبحاء

Ben de böyle bir okula gittim.
وأيضاً, لقد أرتدتُ مدرسةً كهذهِ تماماً

böyle zamanlarda yardımı dokunur.
أجد ذلك يساعد... في أوقات كهذهِ

Ayrıca bilimsel topluluğun bir üyesi olarak, bu gibi önemli bulguları meslektaşlarım ile paylaşmakla yükümlüyüm.
علاوة على ، كأحد أعضاءالطائفةالعلمية.. فأنا مُلزم بأنّ أطلّع زملائي على إكتشافات علمية كهذهِ.