Eğer kaliteli kablolu istiyorsan benimle konuş. | Open Subtitles | إذا منت تريدين كوابل غير قانونية وبجودة, تحدثي معي. |
Dışarıda eğlenceli şeyler yok mu? kablolu yok mu sende? | Open Subtitles | ما من تسلية هنا لا توجد قنوات كوابل |
33 kanal değerinde, kablolu TV faturası yok. | Open Subtitles | 33 قناة مهمة, بلا فاتورة كوابل شهرية. |
Netcom Cable'dan arıyorum. | Open Subtitles | مرحباً، أتصل مِنْ كوابل نيتكوم. وأعلم أن الخدمه تعطلت، |
Netcom Cable. | Open Subtitles | كوابل نيتكوم، كَيْفَ أساعدُك؟ |
D bölüğünde bir eleman bir telekom firması için fiber optik döşeme işinde çalışmıştı. | Open Subtitles | هناك ولد في سرية دي كان يقوم بتمديد كوابل الفايبر لدى شركة الاتصالات |
Yanan bozukluklar onun üzerine dolu gibi zıplayarak yağdılar. | Open Subtitles | العملات المعدنية المحترقة كانت ترتد عليها كوابل المطر. |
- Steve'in kablolu yayınını keseceğiz. | Open Subtitles | سنعطل نظام كوابل ستيف، |
Ana bilgisayar yüksek hızlı fiber kablo aracılığıyla tüm Amerikan devlet sunucularına bağlanıyor. | Open Subtitles | يربط أجهزة الكمبيوتر المركزية إلى كافة خوادم الحكومة الأمريكية CIA من ضمنها من خلال كوابل عالية السرعة عبر الأطلسي |
Görünüşe göre bir fiber optik şirketi ana karayla ada arasına 50 milyon dolarlık kablo çekmiş. | Open Subtitles | يبدو أن شركة ألياف ضوئية قامت بتمديد كوابل بكلفة 50 مليون دولار بين البر الرئيس وجزر (خوان فرنانديز) |
Teneke çatıya yağan dolu gibi harfleri doldururdu: | Open Subtitles | تملأ الحروف كوابل على السقوف العشرة |