Böcekler yemek yapmak için bütün olarak yenebilir ya da yemeğe eklemek için un, toz ve | TED | تؤكل الحشرات كاملة كوجبة أو تحول إلى طحين أو مسحوق أو معجون |
Menüde iki kişilik romantik bir yemek varsa neler olmaz ki! | Open Subtitles | ولا يمكن مقاومته بشكل أكبر عندما يكون على القائمة كوجبة رومانسية بالنسبة للاثنين |
Sonra tekrar onları içeri almış ve mutfak masasının etrafına oturtmuş ve bir komşusu uğramadan önce yemek yemiş. | Open Subtitles | بعدها أحضرتهم إلى داخل المنزل وقامت بوضعهم حول طاولة المطبخ وتناولتهم كوجبة قبل أن يعرج عليها جارها |
Bu yüzden adamlar kıyıya ulaşmayı öldürülmek ve akşam yemeği olmak olarak kafalarında canlandırmışlardı. | TED | لذلك تخيل الرجال مقتلهم بمجرد وصولوهم الى الى الشاطي وتحضيرهم كوجبة عشاء |
O kadar yolculuk ettikten sonra yorgun olmalısınız, akşam yemeği hazırlanıyor. | Open Subtitles | لا بدّ أنكِ تعبة من جرّاء هذه الرحلة الطويلة لقد أعددنا الكعك كوجبة خفيفة لكِ |
Ben de, bazen geceleri hafif yemek olarak limonla birlikte şahane kökler yerim. | Open Subtitles | وأنا أيضاً في بعض الأحيان , آكلها في المساء كوجبة خفيفة. لديبعضالجذوروالليمونالمقشر. |
Hiç yemek yemiş olmak için yemek yiyen birini yememiştim. | Open Subtitles | لم أرى قطّ إمرأة تبدو لذيذة كوجبة الغداء |
Yanaktan bir yemek mi yoksa tüm öğün mü? | Open Subtitles | كالتي على الخد أو كوجبة كاملة؟ |
İyi ki Doğdun Amy, Sen harika bir yemek gibisin. Beni doyuruyorsun... güzel hislerle! | Open Subtitles | " أنت كوجبة رائعة , تشعرينني بالإمتلاء " " بالمشاعر طبعاً " |
İntikamın soğuk servis edilen bir yemek olduğunu söylerler. | Open Subtitles | يقال إن الثأر كوجبة طعام تؤكل باردة. |
İntikamın soğuk yenen bir yemek olduğunu söylerler. | Open Subtitles | يقال إن الانتقام كوجبة طعام تؤكل باردة. |
yemek olsunlar diye onları babana mı yönlendiriyordun? | Open Subtitles | أنت كنت تستدريجهن إلى أبيكِ كوجبة عشاء؟ |
Ev yemeği gibi değil... Yine de işe yarar. | Open Subtitles | ليست كوجبة منزليّة في الواقع لكنّها تفي بالحاجة |
Yasaları çiğnemelerine yardım ettiğin için seni geri alıyorlar ve öğle yemeği için verdikleri bu mu? | Open Subtitles | لقد قاموا بتعيينك مرة أخرى بعد أن ساعدتهم في اختراق القانون وهذا مايعطونه إيّاك كوجبة غداء ؟ |
Sol tarafta, Laos'taki akşam yemeği için seçebileceğiniz bütün böcek çeşitlerini sunan bir pazar görüyorsunuz. | TED | على الجانب الأيسر، تشاهد السوق في لاوس حيث لديهم في الوقت الحالي وفرة لكل أنواع الحشرات التي تختار كوجبة للعشاء في الليل. |
Atıştırmalık olarak seviyorum. çoğu zaman doğal, vitamin dolu. | Open Subtitles | أحبها كوجبة خفيفة، مفيدة، طبيعية، مليئة بالفيتامينات |
Gece yarısı kalkıp yarım kilo çikolata parçacıklı dondurmayı mideye indirip sabah kilo vermiş olarak uyanıyorum. | Open Subtitles | كما ترين بإمكاني أكل حلوة الموس والفادج كوجبة خفيفة بعد منتصف الليل و أستيقظ لأجد أنني فقدت بعض الوزن |