"كوخاً" - Traduction Arabe en Turc

• kulübe
• kulübesi
• kulübeye
• Köşk
• bir ev
• kır
• köşkümüz

Ben küçükken, ailem göl kenarında bir kulübe kiralamıştı. Bir akşam tuvalete giderken...
عندما كنتُ طفلة صغيرة، إستأجر والديّ كوخاً بجوار بحيرة وعندما إضطررت للذهاب للحمّام..

Santa Monica'da ufacık bir kulübe aldık. 50 bin dolara falan etrafına bir ev inşa ettim.
اشترينا كوخاً صغيراً في سانتا مونيكا وبنينا حوله المنزل بحوالي ٥٠ ألفا

Gazaptan saklanmak için bir kulübe yoktu.
وسط تلك الضوضاء في هذا المجهول كان هناك كوخاً معزولا

Bak, biraz çılgınca gelecek ama ailemin ormanda bir kulübesi var.
أعرف ان هذا سيبدو جنوناً لكن عائلتي لديها كوخاً في الغابة لليلة واحدة

- Annemin burada bir kulübesi var. Hafta sonu onda kalacağız.
أمي تمتلك كوخاً هنا وننوي قضاء عطلة نهاية الأسبوع فيه

Az gitmiş uz gitmiş ve bir gün, içinde güçsüz ve yaşlı bir adamın yaşadığı ahşap bir kulübeye rastlamış.
حيث وقع على كوخاً خشبياً بالصدفه مع رجلاً عجوزاً نحيلاً بالداخل

Hikayenin sonu daha mutlu. Kız, küçük bir kulübe bulmuş.
كانت النهاية أسعد، لقد وجدَت كوخاً صغيراً..

Beni götürmediği bir kulübe olduğunu bile bilmiyordum!
لم أعرف حتى أنه يوجد كوخاً لم يكن يأخذني إليه

Yolu dahi olmayan bir ormana kim kulübe inşa eder ki?
من يبني كوخاً في الغابة دون وجود طريق للنفاذ إليه؟

Ormanda bir kulübe bulup gezegenin nüfusunu artırmak için üzerimize düşeni yapardık.
نجد كوخاً في الغابة و نحيي البشرية من جديد

Her sene Erie Gölü'nde bir haftalığına kulübe kiralardık.
كل سنة كنا نستأجر لمدة أسبوع كوخاً في ليك إيري

Haughton-le-Skerne'de bir kulübe buldum ve Salı görmeye gideceğim.
لقد وجدت كوخاً في هوتن ليسكيرن وسأذهب لرؤيته يوم الثلاثاء

oraya gideceğimizi söylerdik, yürüyüşe çıkıp, iyi bir yer bulup, bir kulübe inşa etmek.
كنا نقول أننا سنذهب إلى هناك، و نقطعه مشياً على الأقدام نجد بقعة حسنة ونبني كوخاً

Charles dedi ki, bir arkadaşına ait bir kulübe varmış.
يقول ( نشارلز ) بأن هناك كوخاً يمتلكه احد أصدقائه

Biz de öyle bir kulübe yaparız ki.
يمكننا أن نبني كوخاً بمنتهى البساطة

Bayım burası adalet binası, şeker kulübesi değil.
سيّدي ، هذه محكمة وليس كوخاً للسكّر

Bir arkadaşımın deniz kıyısında küçük bir kulübesi var.
صديقة لي تمتلك كوخاً عند الساحل

Ben çocukken büyükbabamın taşrada bir kulübesi vardı.
عندما كنتُ صغيراً، كان جدي يملك كوخاً شمال المدينة...

Bu gün kulübeye gitti ve yeni bir dolap yaptı.
كان بالخارج في السقيفة اليوم، يبني كوخاً جديداً

Karım ve ben göl yanında kır evi aldık.
ثم نشتري أنا وزوجتي كوخاً صغيراً على البحيرة.

Burası yazlık kulübemiz değil, yazlık köşkümüz.
هذه لَيستْ كوخاً عائلتِنا الصيفيِ، هذه قصرُ عائلتُنا الصيفيُ.