Ona nasıl baktığını, onunla nasıl konuştuğunu görüyorum... | Open Subtitles | إنني أرى كيف تنظرين إليه وكيف تتحدثين معه لا ، لا ، لا ، لا |
Ona nasıl baktığını gördüm. Aynı Ed'in sana baktığı gibi. | Open Subtitles | لقد رأيت كيف تنظرين اليه بنفس الطريقة التي ينظر بها لك |
Hayır, ama gece ben yatarken, bana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لا، لكن أرى كيف تنظرين إلى عندما أذهب للفراش في الليل |
Bana şu anda nasıl baktığını görmüyor muyum sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنه لا يمكنني أن أرى كيف تنظرين إلى الآن؟ |
Aman Allah'ım, kendine aynada nasıl bakıyorsun ki? | Open Subtitles | يا الهي ، كيف تنظرين لنفسك في المراة؟ |
- Sen nasıl bakıyorsun? | Open Subtitles | كيف تنظرين إليها ؟ |
Ona nasıl baktığını gördüm, eğer ona aşık oluyorsan sadece onunda buna istekli olduğundan emin ol. | Open Subtitles | وقد رأيت كيف تنظرين إليه، إنكنتِتعجبينبه... فرجاء، تأكدي من أنه شغوف تجاهكِ |
idam kütüğüne nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتكِ كيف تنظرين الى منصة الاعدام |
Ona işyerinde nasıl baktığını farketmedim değil. | Open Subtitles | لاحظت كيف تنظرين له في المكتب |
Marcus'a nasıl baktığını gördüm...seni gördüm. | Open Subtitles | رأيتكِ كيف تنظرين إليه. لـ (ماركوس)، لقد رأيتكِ. |
Ama ona nasıl baktığını görebiliyorum, Emmy. | Open Subtitles | لكنني أرى كيف تنظرين له |
Ona nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | أنا ألاحظ كيف تنظرين إليه |
Bana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | رأيت كيف تنظرين إليّ |
Bak ona nasıl bakıyorsun. | Open Subtitles | الان , كيف تنظرين ألى |
Sen nasıl bakıyorsun? | Open Subtitles | كيف تنظرين إلي ذلك ؟ |