"كيف نرى" - Traduction Arabe en Turc

• nasıl

Bu yüzden size nasıl farklı baktığımın bir örneğini göstermek istiyorum kızılötesi kullanarak.
لذلك أريد أن أريكم مثالاً حول كيف نرى بشكل مختلف باستخدام الأشعة تحت الحمراء.

Öyle ki, aslında vücudumuz ve aklımız etrafımızdaki dünyayı nasıl gördüğümüzü değiştirmek için beraber çalışıyorlar.
في الواقع، تعمل عقولنا وأجسادنا ترادفيًا، لتغير كيف نرى العالم حولنا.

Kendimizi nasıl gördüğümüz, dünyayı nasıl gördüğümüz ve dünyanın bizi nasıl gördüğü konusunda ne ifade eder?
ماذا يعني كيف نرى أنفسنا وكيف نرى العالم وكيف يرانا العالم؟

Gözlerimizin önündeki gerçeği tam olarak nasıl görebiliriz?
كيف نرى الحقيقة الكاملة القابعةَ أمامَ أعيُننا ؟

Ben bu tek hayatımı bir ihtiyolog olarak, bize gezegenin jeolojisi ve nasıl gördüğümüzün biyolojisi hakkında çok fazla şey anlatan bu sıradan, küçük kör mağara balıklarını keşfederek ve kurtararak geçireceğim.
وسأقضي حياتي كلها كعالِم أسماك محاولاً اكتشاف وإنقاذ هذه الأسماك الكهفية الصغيرة الوديعة العمياء التي يمكنُ أن تخبرنا الكثير عن جيولوجيا كوكب الأرض وبيولوجيا كيف نرى.

O halde, nasıl görüyoruz? Görmeyi öğrenerek.
إذا , كيف نرى ؟ حسنا.. نحن نرى بالتعلم

Üzerindeki bu bol gömlekle nasıl görelim?
ولكن كيف نرى هذا وانت تلبس هذا القميص ؟

Temsil ettiğin ülkenin %10'undan rahatsız olmak nasıl bir his?
كيف نرى وجود مشكلة مع 10 % من البلاد التي تدافع عنها؟

nasıl kendi bencil arzularımızın ötesini görebileceğiz?
كيف نرى أبعد من رغباتنا الأنانية ؟

Yaralanma nasıl gerçekleşti? Travmanın neden olduğu karışıklığı ve karmaşayı geçip gerçek hasarın ne olduğunu nasıl anlayabiliriz?
كيف نرى , فوضى الماضي و إرتباك الصدمة

Bu, biz Afrikalıların ben Etiyopyalıyım bu arada -- başka bir yerden ya da dışarıdan nasıl göründüğü üzerine çok fazla konsantre olduğu içindir.
حول كيف نرى أنفسنا. هذا ما أسميه سلوك أفريقي إيجابي. لذا في الختام، أرغب بالقول، لنساعد أفريقيا في المسير واقفة وإلى الأمام --

Yanınızdakilerden birine dönün. Onlara kanıtlayacak önermeler hakkında konuştuğumda ne anladığınızı söyleyin. Konuştum- Öğretmenler için bir fark olduğunu düşünüyorum uygulamalarımızı nasıl algıladığımızın soyutu
وأخبروه عما فهمتموه وأعني عندما تحدثت عن إثبات تحسنكم. لقد تحدثت عن -- أظن أن هناك فرق لدى المدرسين بين الفكرة المجردة حول كيف نرى عملنا وعن الواقع الفعلي لهذه المهنة.

nasıl arkadaş olunacağı, tüketiciler olarak, dünya vatandaşları olarak gücümüzü farklı şekillerde nasıl düşüneceğimiz ve Jane ile Lily'yi kadınların nasıl arkadaş olabileceğine dair rol modelleri yapan şey bu -- çok uzun bir süre ve bazen hemfikir olmasalar da.
كيف نكون أصدقاء، كيف نرى طاقاتنا في طرق مختلفة، كمستهلكين، كمواطنين في العالم، وهذا ما يجعل جيني وليلي، قدوة لكيفية تكون النساء لصداقات-- لمدة طويلة، وحتى إن كانتا تختلفان من وقت لآخر.

Ne yaptığımızı, nasıl farklı ve daha iyi yaptığımızı söyleriz ve biz çeşitli davranışlar bekleriz, bir satın alış, bir oy ve bunun gibi şeyler. İşte bizim yeni hukuk firmamız.
فنحن نقول ما نفعل، ونقول كيف نرى أنفسنا مختلفين أو أفضل ونتوقع تصرفات تبعاً لذلك، كشراء،أو تصويت في الانتخابات،أو ماشابه .

Şimdi, çarşafı günün koşuşturması içinde her zaman nasıl gerçeklik olarak göreceğimizi öğrenmeliyiz.
كيف نرى ملاءة الحقيقة دائماً

Kendimizi nasıl gördüğümüzün önemi fazla değildir.
كيف نرى أنفسنا كعاقبة صغيرة.

Onlar, çatışmayı nasıl gördüğümüzü anladılar.
لقد أدركوا كيف نرى الصراع الطبيب (مايك مارتن) كابتن في الجيش البريطاني خدم في هيلماند 2008-200

Yani nasıl gördüğümüzü mü kastediyorsunuz?
أتعني كيف نرى بها، أو...

- Evet... - Bu mesajları nasıl görüyoruz?
نعم- كيف نرى هذا؟