"كيف يتعامل" - Traduction Arabe en Turc

• nasıl başa
• ne yapacağını
• nasıl baş
• nasıl davranacağını
• nasıl tepki
• ne kadar başa çıkabilir

Biri kumandayla nasıl başa çıkacağı bir de turtayı nasıl ısıtacağı.
كيف يتعامل مع جهاز التحكم عن بعد ومدى دفء تلك الفطيرة

Çocukların zorluklarla ve sorunlarla nasıl başa çıktıklarını görmek istedim. Bunun için, 10 yaşındaki çocuklara onların çözebilmeleri için biraz daha zor olan sorular verdim.
أردت أن أرى كيف يتعامل الاطفال مع التحديات و المصاعب، لذا اعطيت أطفال بعمر عشر سنين مشاكل كانت صعبة عليهم قليلا.

Şerif Hüseyin'in üçüncü oğlu kardeşleriyle nasıl başa çıkıyor?
و كيف يتعامل الابن الثالث ل شريف حسين مع اخوتة؟

Daha önce bu hisleriyle ne yapacağını bilmiyormuş ama şimdi onları şarkı sözlerine döküyor.
إنه فقط لم يعرف كيف يتعامل مع مشاعره مسبقاً و لكن و الآن فهو يحولها إلى كلمات أغاني

Ya da tutkusu adamı mahvetmiş, nasıl baş edeceğini bilmiyor.
أو... أنّه مرتعب من شهوته ولا يعرف كيف يتعامل معها

Eğitim seviyesi çok yüksek olmayabilir ama güzel duygusal kızlara nasıl davranacağını iyi biliyor.
هذا الرجل محتال قد لا يكون متعلما جدا ولكنه يعرف كيف يتعامل مع الفتيات الصغيرات لاثارة اعجابهن

Farklı olan biri geldiğinde insanların nasıl tepki verdiğini hepimiz biliriz.
نحنُ جميعاً نعرفُ كيف يتعامل الناس . عندما يتعلق الأمر بشخص مُختلف

Sigorta şirketi hemen taburcu edilmesini istiyor, ben de evrak işlemlerini biraz sallayıp, hastalığıyla nasıl başa çıkacağını anlatmak istiyorum.
الآن شركة تأمينه تريد صرفه فوراً أريد أن أزيد العمل الورقي قليلاً أبقه هنا فترة أطول وأعلمه كيف يتعامل مع مرضه

Ama anlamak zorundasınız ikimizde bu durumla nasıl başa çıkacağımızı bilmiyorduk.
لكن يجب ان تفهمى انه لا احد منا عرف كيف يتعامل مع هذا

Demek istediğim herkesin bir takım sorunları var ama önemli olan bunlarla nasıl başa çıktığındır.
نقطتي هي كل شخص عنده مشاكل ولكن المهم هو كيف يتعامل مع هذه المشاكل

İlk yangını bu. Bakalım nasıl başa çıkacak.
أنه أول حريق يواجهه، لنرى كيف يتعامل مع الأمر.

Ancak endişelenmeyin Alan onlarla nasıl başa çıkacağını biliyor.
لكن لا تقلقوا آلن، يعرف كيف يتعامل مع الأمر

Sadece seninle nasıl başa çıkacağını bilemiyor.
أنة فقط لا يعرف كيف يتعامل معك

Ben çocuklarımı yatılı okula gönderdim, onlarla ne yapacağını bilen birilerine verdim.
لقد بعثت أولادي لمدرسة داخلية لقد بعثتهم إلى من يعلم كيف يتعامل معهم

Binlerce yıldır, kimse onlarla ne yapacağını bilemiyor. Kimlerle?
آلاف السنوات، ومع ذلك لايعرف أحد كيف يتعامل معهنّ مع من ؟

Hep beraber gelin. Sam amca mihver farelerine ne yapacağını çok iyi bilir.
العم سام يعرف كيف يتعامل مع الواشين

Durumuyla nasıl baş edeceğini öğrettin ona. Benden esirgediğin her şeyi verdin ona.
علّمتِه كيف يتعامل مع حالته، وهبتِه كلّ ما حرمتِني إيّاه

Polisler bu tür durumlarla nasıl baş eder biliyor musun?
هل تعرفين كيف يتعامل رجال الشرطة مع هذا النوع من الأمور؟

Beni anlardı. Bana nasıl davranacağını bilirdi.
ربما يكون قد فهم كيف يتعامل معي

Nüfuzlu babası olan, soylu aileden olan ama başka bir şeye sahip olmayan birinden ziyade insanlara nasıl davranacağını bilen biri olmalı.
فقط لأن شخص آخر كان بمثابة الأب، لمجرد أنه ولد بوصفه النبيل، وفي الحقيقة، هذا هو الشيء الوحيد الذي لديه وبدلا من ذلك من شخص مثل ذلك... شخص ما يعرف كيف يتعامل مع الآخرين ينبغي أن يكون واحداً

İçerideki insanlar buna nasıl tepki veriyor?
كيف يتعامل الأشخاص مع هذا في داخل الشركة؟