"كيف ينبغي" - Traduction Arabe en Turc

    • nasıl
        
    Sizce bu sorunun, ki bu bir sorunsa, nasıl çözeceğiz? Open Subtitles كيف ينبغي لنا معالجة هذه المشكلة؟ اقصد، اذا كانت مشكلة؟
    Bizim gibi aslanlar, çimen ve çiçekleri nasıl sevmesi gerektiğini asla bilmez. Open Subtitles الأسود مثلنا لا تعرف هذا كيف ينبغي لنا أن نحب العشب والزهور
    Hayatımı nasıl yaşamam gerektiğiyle ilgili demode fikirleri var; özellikle de annemin. Open Subtitles لديهم فكرة عتيقة عن كيف ينبغي علىّ أن أعيش حياتي خاصةً أمي
    Muhtemelen aynı şehir veya kıta, hatta aynı dünyada yaşayan bir grup insan nasıl birlikte yaşayarak ortak kaynakları nasıl paylaşmalı ve yönetmeli? TED كيف ينبغي لمجموعة من الناس، التي ربما تعيش في مدينة أو في قارة أو في العالم كله، مشاركة وإدارة الموارد المشتركة بينها؟
    Sonraki aşamada kuad topa nasıl vurursa top geldiği yere döner onu hesaplıyoruz. TED ثم نقوم بحساب كيف ينبغي على الرباعية ضرب الكرة بحيث تطير نحو المكان الذي رميت منه.
    Bir insan ölürken pişmanlık duymamak için nasıl yaşamalıdır? TED كيف ينبغي لشخص أن يعيش حتى لا يشعر بالندم عندما يأتيه الموت؟
    Bernoullli'nin hediyesi, Bernoulli'nin minik formülü şu işe yarar: Doğa'nın bizim için tasarlamadığı bir dünya içerisinde nasıl düşünmeliyiz. TED هدية برنولي، معادلة برنولي الصغيرة، تتيح لنا، أنها تخبرنا كيف ينبغي أن نفكر في عالم فيه لم تصممنا الطبيعة بتاتاً.
    Etrafta ciltlerin tonları vardı bizim nasıl yapmış oldugumuz hakkında. Open Subtitles هناك طن من وحدات التخزين حول كيف ينبغي لنا أن نفعل ذلك.
    Amerika'da herkese sağlık hizmeti sağlamak için nasıl finanse etmemiz ve değiştirmemiz konusunda bir sürü tartışma var. Open Subtitles هناك الكثير من النقاش حول كيف ينبغي علينا تمويل و تغيير و تقديم الرعاية الصحّيّة لكل شخص في الولايات التحدة.
    Bununla nasıl 20 ruh yakalarım? Open Subtitles كيف ينبغي أن امسك عشرين روحاً بواسطة ذلك ؟
    Eski insanlar kendi aralarında, doğa, yaşam... ve tüm evren ile nasıl birlik olacaklarını biliyorlardı. ve biz bunlarla bağlantımızı yitirdik. Open Subtitles و ستكون فترة دمار القُدماء عرِفوا كيف ينبغي لهم أن يكونوا مع أنفسهم , مع الطبيعة , ومع الحياة
    "Ama insanlar günahları üzerine doğan çocuklarını ziyaret ettiğinde nasıl karşılık verilecekti?" Open Subtitles "لكن عندما يفتش الرجل عن ذنوبه تجاه أطفاله" "كيف ينبغي أن يجازى؟"
    Yaslı bir kocanın nasıl davranması gerektiğine dair bir el kitabı mı var? Open Subtitles هل هناك كُتيب عن كيف ينبغي أن يتصرف الزوج؟
    Chuck sonunda olmasını istediğim gibi birisi oldu ve Louis'i âşık olduğum prens haline nasıl döndüreceğimi biliyorum, yani ayvayı yedim. Open Subtitles تشاك لقد أصبح أخيراً الشخص الذي لطالما أردته أن يكون, وأنا أعرف كيف ينبغي علي أن أغير لوي
    Bunun nasıl yürütülmesi gerektiği hakkında devletten talimat bekliyoruz. Open Subtitles ننتظر إشارة البدء من الحكومة، حول كيف ينبغي التعامل مع الأمر.
    Hayatlarımızı nasıl yaşamamız konusunda tavsiyeler verip durur. Open Subtitles لتخبرنا بكل لطف كيف ينبغي لنا أن نعيش حياتنا
    Bana sadece diyet listesini ve banyo süngerinin nasıl kullanılması gerektiğini söyle, "anladın sen." Open Subtitles فقط اخبرني بإحتياجاته الغذائية ،و كيف ينبغي ان يكون حمّامه الأسفنجيّ غمزة
    Bu kısa ama muhteşem zamanı nasıl geçirsek? Open Subtitles كيف ينبغي لنا أن ننفق هذا باختصار لكن الوقت الرائع معا؟
    nasıl sakin olabilirim? Ow! Open Subtitles أنت تلكمني في وجهي كيف ينبغي أن يجعلني هذا أسترخي
    Eğer bu insanlar, sana özeniyorsa belki de onları biraraya toplayıp bu işin nasıl yapılması gerektiğini gösterebilirsin. Open Subtitles كل هؤلاء الناس ينظرون إليك وربما.. وربما يمكنك تصحيح الأمور وتريهم كيف ينبغي أن تتم الأمور

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus