Destekleyici ve nazik bir biçimde, senin iş için giydiğin külot gibi. | Open Subtitles | المساعد واللطيف، مثل مبهجكَ كيلوت العملِ البيجيِ. |
Delikli külot giyiyorum, Coop. | Open Subtitles | ألبس كيلوت رفيع كوبر |
Baksana, külot! | Open Subtitles | النظرة، كيلوت! [ضِحْك] |
İş için giydiğim külotu denemene izin verdim zaten. | Open Subtitles | تَركتُك تُحاولُ على كيلوت عملي. |
Onların şeytan külotu olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | قالت انهم كيلوت الشيطان |
Sevgilimin külotu Kelso? | Open Subtitles | كيلوت صديقتي، كيلسو؟ |
Matteo senin Venedik'te külotsuz dolaştığını biliyor mu? | Open Subtitles | في فينيسيا أيضاً تتجولين دون كيلوت |
Güzel külot, Yang. | Open Subtitles | كيلوت رائع (يانج) |
Delikli külot... | Open Subtitles | كيلوت رفيع |
Annem almak istemiyordu. Onların şeytan külotu olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | قالت انهم كيلوت الشيطان |
Jackie'nin külotu! | Open Subtitles | كيلوت جاكي! |
Külotlu mu yoksa külotsuz mu? | Open Subtitles | كيلوت أَو لا كيلوتَ؟ |