Ne kadar da faydalısın, burada kitapların arasında oturmuşsun! | Open Subtitles | أنت مفيد جداً وأنت تجلس هنا مع كُتبك كلّها |
Ramon, kitapların sırılsıklam olmuş. | Open Subtitles | رامـون, كُتبك مبللة. |
Ders Kitaplarını kullanman için izin aldım. | Open Subtitles | لديّ التّصريح لكَ ليُمكنكَ أن تستعمل كُتبك المدرسيّة |
Burada eski, küflü kitaplarınla çok mutlu olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أنك ستكون سعيداً جداً هنا مع كُتبك القديمة |
Evet, insanlar bazen bana gelip sizin kitaplarınızı imzalamamı istiyorlar. | Open Subtitles | أجل، يقترب الناس منّي أحياناً، ويطلبون منّي توقيع كُتبك. |
Belki bu kısım kitaplarında yazmıyordur. | Open Subtitles | ربما هذا الفصل ليس موجودًا في كُتبك. |
Ramon, kitapların sırılsıklam olmuş. | Open Subtitles | رامـون, كُتبك مبللة. |
kitapların. | Open Subtitles | كُتبك |
Senin kitapların yani. | Open Subtitles | كُتبك |
Aslında sadece senin Kitaplarını okudum. | Open Subtitles | في الحقيقة ، قرأت كُتبك فقط |
Kitaplarını al. | Open Subtitles | احضر كُتبك |
- Yeni kitaplarınla aran nasıl? | Open Subtitles | كيف حالك مع كُتبك الجديدة؟ |
Dünya, kitaplarında ve haritalarında değil. | Open Subtitles | العالم ليس في كُتبك وخرائطك |