"لأثق" - Traduction Arabe en Turc

• güvenmezdim
• güvenmem
• güvenecek
• güvendiğim
• güvenirdim
• güvenmek
• güvenemezdim

Böyle büyük bir para söz konusuyken onun yerinde olsam kimseye güvenmezdim.
أنا شخصيا ماكنت لأثق بشخص مماثل مقابل الملايين والمليارات من الدولارات

O ölçümlere fazla güvenmezdim. Kadın sosyopat. Güvenilmez biri.
لم أكن لأثق كثيراً بهذه القراءات إنها امرأة مختلة، ولا يمكن الوثوق بها

Kendi burunlarını silerken bile onlara güvenmem.
أنا لم أكن لأثق بجعلهم حتى يمسحون أُنوفهم الخاصة

Böyle bir takım elbise giyen hiç kimseye güvenmem.
لم أكن لأثق في أي أحد يرتدي مثل هذه البذلة

Ne olursa olsun size güvenecek kadar sizi sevdiğimi anladım.
لقد أدركتُ أن مشاعري لك كافية لأثق بك لامحالة ماذا

Laila da benim güvendiğim ilk kişiydi.
تعلمين , ليلا كانت الشخص الاول الذى تركت نفسى لأثق فية

ve ben bir ana okulu öğrencisi olsaydım, ona tartışmasız güvenirdim.
-و إن كنت طالباً بالروضة كنت لأثق بها

O yüzden ben de ona güvenmek için cesur olmalıyım.
وامتلك الشجاعة ليثق بي في ذلك الأمر .. لذا أنا بحاجة لأمتلك تلك الشجاعة لأثق به في هذا الأمر أيضاً

Artık kimseye güvenemezdim. Uzun zamandır Thernler'in benim hareketlerimi izlediğinden şüpheleniyordum.
"لم أكن لأثق بأي شخص آخر، لقد كنت أشك أن (الثيرن) يتبعون تحركاتي"

Şu anki halime, ben de güvenmezdim.
بالنظر إلى حالي الآن، لم أكن لأثق بنفسي أيضا.

Daha önce iş yapmasak ona asla güvenmezdim.
ما كنت لأثق به إنْ لمْ يكن معتدّاً بنفسه

Olsaydı bile sana asla güvenmezdim.
وحتى لو كان معي ما كنت لأثق بك

Ben olsam güvenmezdim.
انا لم أكن لأثق بنفسي إذا كنت مكانك

Sana güvenmem için bir neden vermiş olsaydın o soruyu sormak zorunda kalmazdın.
اذا كنت قد أعطيتني أي سبب لأثق بك لكنت لن تكون راغباً لأن تسأل هذا السؤال

Muhtemelen yanılıyordur ve zaten ona güvenmem de.
حسناً, إنها غالباً خاطئة, ولم أكن لأثق بها بأي حال.

Sana güvenmem için bana bir sebep vermedin.
أنت لم تعطني سبباً واحداً لأثق بك.

Ama çimlerimi biçmesi için bile oğlana güvenmem.
إنني ما كنتُ لأثق بهِ في أي شيء.

Onunla ona güvenecek kadar uzun kaldım.
لقد امضيت معه ما يكفي من الوقت لأثق به

Ama ona güvenecek kadar çok gördüm.
ولكنني رأيته مرات كافية لأثق به

Sana güvendiğim için çıldırmış olmalıyım.
لقد كنت عاهرة مجنونة لأثق بك

Sana güvendiğim için aptalım.
كنت حمقاء كفاية لأثق بك

-Ben de bir anaokulu öğrencisi olsaydım, ona tamamen güvenirdim.
-و إن كنت طالباً بالروضة كنت لأثق بها

Ben olsam içgüdülerime güvenirdim. Gibbs olsa da aynısını yapardı.
لكن كنتُ لأثق بحدسي، هذا ما كان سيفعله (غيبز).

Haklısın. Sana güvenmek ya da yardım etmek için hiçbir sebebim yok.
أنت على حق ليس لدي سبب لأثق بك أو أساعدك

Sana artık güvenemezdim.
ما كنتُ لأثق بك أكثر.