tatile çıkıyor. Döner dönmez bir görüşme ayarlarım. | Open Subtitles | أنه سيرحل لأجازة لأسبوعين وسأخبره بذلك عندما يرجع |
Bir tatile çıkacağım. Acaba önce hangi ülkeye gitsem. | Open Subtitles | يتوجب عليّ التخطيط لأجازة أتساءل أي البلدان سأذهب لزيارتها أولاً ؟ |
PJ onu tatile götüreyim diye yalvarıp duruyor. - Sahi mi? | Open Subtitles | إذا لماذا بي جي يترجاني لأخذه لأجازة في هذا الصيف |
tatil için kötü bir zaman. Kasırga nedeni ile burada sıkıştın. | Open Subtitles | نحن عالقين مع اعصار اليوم انه لوقت سىء جدا لأجازة |
Bir süre daha tatil yapacağım. | Open Subtitles | إننى آخذ بعض الوقت لأجازة |
Bahar tatili için birisi o boktan bir sürü getirecek. | Open Subtitles | احدهم يحضر طناً من تلك الماده عبر ميناء "برتو-المكسيك" لأجازة الربيع |
- tatile mi? | Open Subtitles | أأنت ذاهب لأجازة ؟ |
Kesinlikle bir tatile ihtiyacınız var. | Open Subtitles | بوضوح ، أنت تحتاج لأجازة |
tatile ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجه لأجازة |
tatile ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجه لأجازة |
Umarım uzun bir tatile hazırsındır. Lütfen sorun çıkartmayın. | Open Subtitles | أستعد لأجازة طويلة |
Bir tatile ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت ف حاجة لأجازة |
Annemle babam, 10 yaşımdayken falan oraya tatile götürmüştü bizi. | Open Subtitles | (فرنسا). أخذني والداي لأجازة هنا عندما كنت في العاشرة. |
- Süresiz tatile çıkıyorum. | Open Subtitles | - أنا ذاهب لأجازة أبدية - |
tatile çıkmayı mı planlıyorsunuz, Bay Sullivan? | Open Subtitles | أتخطط لأجازة, سيد "سوليفان" ؟ |
Ve görünüşe göre tatile gidiyorsun. | Open Subtitles | ويبدو انك فى طريقك لأجازة... |
tatile ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لأجازة |
...KÇ toplantısı çok önemli yaz tatili planı için. " | Open Subtitles | بعد المدرسة لخطة" "مهمة لأجازة الصيف |
Bahar tatili için tam zamanında hem de. | Open Subtitles | بالوقت المناسب لأجازة الربيع. |