Size, dönüştürülecek insanlar olmayan bir vatan bulmak için o cihazı kullanabilirim. | Open Subtitles | أستطيع استخدام هذا الجهاز لأجد لكم موطنا, من دون وجود ناس لتحولوهم |
Onu bulmak için elimden ne gelirse yapacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأفعل مابوسعي أفضل مابوسعي لأجد لوسي،موافقة؟ أعلم أنك ستفعل ذلك |
Ve bulmaya gittim. Bazı araştırmalar yaptım ve kızın kim olduğu hakkında en ufak fikrimizin olmadığını keşfettim. | TED | فذهبت لأجد الجواب. وقمت ببعض البحث واكتشفت بأننا ليس لدينا أدنى فكرة من تكون |
Nasıl bu sanatçıları... ...bulacağım diye dünyayı dolaşmaya... ...ve bu bineali oluşturmaya... ...başlamıştım. | TED | فبدأت أفكر كيف سأقيم هذا البينالي كيف سأسافر حول العالم لأجد الفنانين المناسبين |
Ne kadar çok çalıştığımı bildiğin halde sırf bunu bulmam için beni kovdun. | Open Subtitles | بل أنك طردتني بمعرفة أنني لم أعمل بشدة فقط لأجد هذا الشيء اللعين |
Ben annenizi bulayım. Baba oyunun geri kalan kısmını iptal ettik. | Open Subtitles | حسنا سأذهب لأجد أمكم أبي سنلغي بقية اللعبة |
Bir ay önce olsaydı babamı öldüren adamı bulmak için derdim. | Open Subtitles | حسناً, قبل شهر كنت سأقول لك.. لأجد الرجل الذي قتل والدي. |
Bunu komik bulmak için çok kötü bir espri anlayışım olmalıydı. | Open Subtitles | كُنت لأود أن أحظى بهذا الشعور المريض بالمرح لأجد هذا مُضحكاً |
Başkalarına daha iyi hizmet edebilmek üzere manevi güç bulmak için tekrar inzivaya da çekileceğim. | TED | لذا سأعود إلى صومعتي لأجد الموارد الداخلية كي أخدم الناس بشكل أفضل. |
Ben bir kral bulmaya geldim... oysa karşımda bir çocuk duruyor. | Open Subtitles | لقد أتيت لأجد ملكا ثم وجدت ولدا بدلا من ذلك |
Kendi türümü bulmaya. Diğer taraftalar. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لأجد فصيلتى انهم على الجانب الآخر |
Bir zencinin, Bay Hearst'le konuşmadan önce içebileceği, bir yer bulmaya gidiyorum. | Open Subtitles | لأجد مكاناً يشرب فيه الزنوج قبل أن يجلس مع السيد |
O perdeleri bulacağım... ve onları asmama yardım ettikten sonra bu evi terk edeceksiniz. | Open Subtitles | سأذهب لأجد تلك الستائر وعندما تنتهون من مساعدتي ، اشنقوهم ستتركون هذا البيت |
Gidip Jeff'i bulacağım ve buradan gideceğiz. | Open Subtitles | سوف أذهب لأجد جيف ، وسوف نبتعد جميعا عن هنا |
Ama Amy, bana bir de mutluluğu bulmam için halka açık bir şekilde izin verdiğinden, zaman zaman hayatta neşeyi tatmış oldum. | TED | ولكن لأن إيمي قد أعطتني تصريحًا علي الملأ لأجد السعادة، ها أنا ذا أشعر بالسعادة من وقت لآخر. |
Ben de şu goril sik kafalılar kapmadan önce sahile gidip kendimize sağlam bir yer bulayım. | Open Subtitles | أنا سأذهب للشاطئ لأجد مكان رائع قبل أن يصل هؤلاء الغرلات الحمقى هناك |
Belki bana şehri gezdirirsin, kalbimi bıraktığım yeri bulmama yardım edersin. | Open Subtitles | ربما تستطيعين استعراض المدينة لي و تساعديني لأجد المكان الذي تركت فيه قلبي |
Yenisini bulmalıyım. | Open Subtitles | تركت طبيبي النّفسي يجب أن أذهب لأجد طبيب جديد |
-Güvercinimi bulma zamanı. -Nasıl bulacağız? | Open Subtitles | حان الوقت لأجد طائري العزيز كيف يمكننا فعل ذلك؟ |
Teğmen bir yıl önce, eve geldim ve eşimi bıçaklanmış buldum. | Open Subtitles | ملازم أول قبل عام ، عدت إلى البيت لأجد زوجتي مطعونة |
Ta ki insanlardan gizli bir dünyaya ait olduğumu öğrenene kadar. | Open Subtitles | فقط لأجد بأني أنتمي لعالم مخفي عن البشر |
Çok hoş, kibar biri. Ondan daha iyi bir komşu bulamazdım. | Open Subtitles | إنه رجل لطيف, و طيب فقط لم أكن لأجد جاراً أفضل منه و لو تمنيت |
Ne yazık ki, ben başıma gelecekleri kestirebildiğim için Pasadena'nın kaba sokaklarından daha misafirperver bir yer bulup yerleşmeliyim. | Open Subtitles | لسوء الحظ, بما أنني محصور في هذه الأرض ذات المستقبل سهل التوقع فأنا بحاجة لأجد مكانا أكثر ترحابا من |
Bunu bulabilmek için derin su korkumu yenmem gerekti. | TED | و قد كان عليّ أن اتغلب على خوفي من المياة العميقة لأجد واحدة منها |
Evet,bir kız yolumu bulmada yardım etti...cehenneme. | Open Subtitles | نعم, هناك فتاة ساعدتني لأجد طريقي إلى الجحيم ... |
Torunum siz kabul etmezseniz, Princeton'a gidip Bay Harry Gilyard'ı bulmamı söyledi. | Open Subtitles | إذا رفضت طلب منى الذهاب إلى برينستون، نيو جيرسي لأجد السيد هاري جيلارد. |