Çok sevinecek. Geçen sene babası panayırda bunu Onun için kazanmıştı. | Open Subtitles | سوف تكون سعيده فوالدها فاز به لأجلها بالاحتفال العام الماضي ؟ |
Benimle bu şekilde konuşamaz, Onun için yaptığım onca şeyden sonra. | Open Subtitles | لا يمكنها التحدث إليَّ هكذا ليس بعد كل ما فعلته لأجلها |
Ama elimden kesin iyi bir şeyler geleceği varsa, yine Onun için gelir. | Open Subtitles | ولكن ما بإمكاني أن أفعله ان أكون أفضل ما بإماكاني ان أكون لأجلها |
£500 sizin ona ne kadar ödediğiniz. Onun gerçek değerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ٥٠٠ هو ما دفعنه لأجلها نحن لا نعلم كم كلفتنا بعد |
Uğruna birini öldürebileceği bir bayrak. Çeviri: Melike Softa Valda | Open Subtitles | رايه كان راغباً ان يقتلني لأجلها الحلقة السادسة بعنوان : |
Onun tek eğlence kaynağıydı, Onun için her şeyi yapmak zorundaydı. | Open Subtitles | كان مصدرها الوحيد للحصول على الترفيه وعليه فعل كل شيئ لأجلها |
Ne yazık ki, ona her şeyi Onun için yaptığını söyleyemeyeceksin. | Open Subtitles | للأسف، لن تتاح لك الفرصة لتُخبرها .أنك فعلت كل هذا لأجلها |
Tüm bu gayrimenkulleri, gazeteleri, hatta ailemin iyi ismini Onun için takas ederim. | Open Subtitles | يمكنني أن أضحي بكل هذا, هذه الأملاك والصحيفة حتى وسمعة عائلتي الجيدة لأجلها |
Diğer günleri de özeldi, çocuk yaşam uzmanımız Onun için aktiviteler hazırlıyordu. | TED | وكانت الأيام الاخرى مميزة بسبب النشاطات التي أحدثها متخصصي الحياة لأجلها. |
Bea ilginç insanlarla birlikte olmaktan hoşlanıyor. Bunu Onun için ben yapabiliyorum. | Open Subtitles | "بي" تحب ان تتجول وتعرف اناس ممتعين يمكنني ان اقوم بذلك لأجلها |
Eğer Onun için üzülüyorsan zamanını boşa harcarsın. | Open Subtitles | وإن كنت تشعرين بالأسف لأجلها فأنت تضيعين وقتك |
Onun için bir adama 600$ ödedim. | Open Subtitles | اخبرهم انني اشتريتها دفعت لأجلها 600 دولار |
O sadece Onun için neler yapabileceğinle ilgilenir. | Open Subtitles | إنها لا تهتم بك , بل بما يمكنك فعله لأجلها |
- Bak. Onun için herşeyi yapar. - Genç aşıklar. | Open Subtitles | أنظرى إليهما قد يفعل أى شىء لأجلها حب شباب |
Onun için herşeyi yapacağını biliyordum. | Open Subtitles | وعلمت أنك ستفعل أى شىء لأجلها عرفت فى هذا الوقت أنك المناسب لهذه المهمة |
Ama Onun için ne yapacağımı biliyordum. Yardım, tedavi gerekti. | Open Subtitles | مع ذلك، عَرفتُ ما العمل لأجلها احتاجت للمساعدة، للعلاج |
£500 sizin ona ne kadar ödediğiniz. Onun gerçek değerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ٥٠٠ هو ما دفعنه لأجلها نحن لا نعلم كم كلفتنا بعد |
Ve Uğruna savaştığı sebep adına bir yenilgi. | Open Subtitles | ويفشل في القضية التي يحارب لأجلها وأنت ، يا جميل |
Hayır, asıl mesele uğrunda kan ter döktüğümüz... bir baskını gerçekleştirmeye çok yakın olmamız. | Open Subtitles | لا، الأمر هو أننا قد أقتربنا لمهمة بذلنا فيها أنا وأنت الدم لأجلها |
Ama annem hayatta olsaydı evet, bunun için uğraşırdım. | Open Subtitles | لكن إذا أمّى كانت حيّة نعم، ربما أنا أعمل ذلك لأجلها |
onunla yeni tanıştın. Ama ayak işlerini yaptırmaya başlamış bile. | Open Subtitles | انت قابلتها حالاً، و هي بالفعل جعلت تجري بالجوار لأجلها |
Elinden sadece yanında olmak gelir. | Open Subtitles | أتعلمين ، كل مايمكنك فعله أن تكونى متواجدة لأجلها دائما. |
O yakışıklı, güçlü ve zengin. onun adına mutlu olmalıyız. | Open Subtitles | إنه غني، مستقر، و وسيم، يجب أن نكون سعداء لأجلها |