Burada, ülkem adına savaşmak için bulunduğum söylenmişti. | Open Subtitles | تمّ إخباري أنّني جئت إلى هنا لأحارب من أجل دولتي |
Nazilere karşı savaşmak için gemiye biniyorum yarın dolayısıyla hatırlayabileceğim güzel anılar ver bana. | Open Subtitles | يجب أن أبحر في الصباح لأحارب النازيين لذلك أعطني شئ للذكرى |
Mızrak Ucu Projesi dahilinde, Hollow'larla savaşmak için üretilen bir Kaizo Konpaku'ydum... | Open Subtitles | أنا روح بديلة صنعت لأحارب الهولو |
Ama karanlık çökmeden bir dakika önce o oradaydı ve inandığım şey için savaşmaya bana güç ve cesaret verdi. | Open Subtitles | ،لكن حين أصبح الوضع مظلما ،قبل دقيقة وحيدة كانت هناك وأعطتني القوة والشجاعة .لأحارب من أجل ما أؤمن به |
Ama karanlık çökmeden önce, o ordaydı ve inandığım şey için savaşmaya bana güç ve cesaret verdi. | Open Subtitles | لكن حين تأزّم الوضع، كانت هناك، لقد أعطتني القوة والشجاعة لأحارب من أجل ما أؤمن به. |
Diğer Zenci liderleriyle savaşmak için ortaya çıkmadım. | Open Subtitles | أنا لست لأحارب القادة السود |
Kiminle savaşmak için? | Open Subtitles | لأحارب من؟ |
Okullarımızda sanatı canlı tutmak için savaşmaya Washington'a gidiyorum. | Open Subtitles | "سأذهب إلى "واشنطن لأحارب من أجل إبقاء الفن في مدراسنا |
Belediyeyle savaşmaya geldim. Bir şeyleri değiştirmek istiyorum Patterson. | Open Subtitles | جئت لأحارب مجلس المدينة، سأقلب الأوضاع رأساً على عقب يا (باترسن) |
* savaşmaya * | Open Subtitles | أتيت للانتصار ? ? لأحارب ? |