"لأحدهم" - Traduction Arabe en Turc

• birine
• birinin
• biriyle
• birilerine
• birini
• birisi
• birisine
• birisinin
• Biri
• kimse
• başkasına
• birilerinin
• birileri
• kimsenin
• Birisiyle

Otostop yapabiliriz veya sınıra götürmesi için birine para verebiliriz.
..يمكننـا أن نجد توصيلة ندفع لأحدهم ليعود بنـا إلى الحدود

Başta onları tersliyordun, ama sonra yavaş yavaş, ...içlerinden birine ısınmaya başlıyordun.
في البداية رفضتيهم ولكن شيئاً فشيئاً ملتي لأحدهم وكان يشبهني بعض الشيء

Kendini birinin fantezi adayı olarak düşünmeni biraz garip buldum.
لقد وجدت انه سيكون حزيناً لك أن تكون تخيل لأحدهم

O yüzden bu resimdeki herkesin ismini öğrenip onlardan biriyle konuşabilmeyi umut edeceğim.
لهذا سأجد اسماء جميع من كانوا بالصورة أملاً أننى سأتمكن من الكلام لأحدهم

Ve biteceği gün, bu sistemi kullanmak için birilerine yüksek lisans ücretleri ödeyeceğinize emin olabilirsiniz.
وعندما يصلان إلى حل، فتوقعوا أنكم ستدفعون لأحدهم رسوم ترخيص جد ضخمة لاستخدام هذه الأشياء.

Paraları var diye moda anlayışları da vardır diye düşünüyorsun ya da en azından modadan anlayan birini tutabileceklerini.
أتعتقد أنّه من خلال ما لديهم من مال فقد يبدون بعض الأناقة؟ أو على الأقل الدفع لأحدهم ليحلّ محلّهم.

Bir dili akıcı şekilde öğrendiğinizde bu günlüğünüze bu dilde yazabilir veya birine fıkra anlatabilir veya arkadaşınıza mektup yazabilirsiniz demektir.
عندما تصبحون متمكنين من اللغة، فذلك يجعلكم قادرين على الكتابة في مذكراتكم أو إخبار نكتة لأحدهم أو كتابة رسالة لصديق.

Bu büyülü an öyle önemli ki, erkek ve kadınların çoğunluğu kötü bir ilk öpücükten sonra birine karşı ilgisini kaybettiklerini belirtiyor.
هذه اللحظة السحرية حاسمة جدا لدرجة أن أغلب الرجال والنساء قد أفادوا بأنهم فقدوا انجذابهم لأحدهم بعد قبلة أولى سيئة.

Ameliyathaneme gelip beni gözlemlemesi ve eleştirmesi için birine para verdim.
أدفع لأحدهم كي يأتي إلى غرفة عملياتي، يراقبني و ينتقدني.

Tekrar önemsiz birine kredi verene kadar beni destekleyecektir.
سوف يستدعينى لاحقاً حين أمنح قرضاً لأحدهم

Gerçekten bunu birine kâr için satabilir misin?
أنت.. أنت في الواقع، يمكنك أن تبيع هذا لأحدهم. من أجل الربح؟

Peki varsayalım fark etmeden birinin mail hesabına girebilir misin?
هل يمكنك، نظريّاً، الدخول إلى البريد الالكتروني لأحدهم دون معرفته؟

Bir keresinde makaraya sarmak için kıçımı yırtmıştım ve bir baktık ki birinin eski ev terliğiymiş.
أتذكر مرة أني أخفقت في الصيد مترنحًا فوق ماتبين فيما بعد أنه خف نوم قديم لأحدهم

En azından içlerinden birinin biraz tecrübe edinebilmesi için uygun bir şans olduğunu düşünmüştüm.
أعتقد أنها ستكون فرصة ذهبية لأحدهم ليحصل على بعض الخبرة

Donanma terapistini görmemiş olması üs dışından biriyle görüşmediği anlamına gelmez.
فقط لأنها لم تذهب لطبيب نفساني من البحرية فلا يعني إنها لم تذهب لأحدهم خارج القاعدة

Hepimiz değişim geçiriyoruz ve tecrübemin birilerine yardım edebileceğini düşünüyorum.
شيء مررنا به جميعًا. وما أتمناه أن تكون خبرتي عونًا لأحدهم.

Ya kurban birini içeri aldı ya da bir yerden zorla girdiler.
إمّا أنّ الضحية سمح لأحدهم بالدخول أو أنهم اقتحموا المنزل من مكان ما

birisi, merkez soğutma sistemini bu seviyede tekrar başlatmış olabilir mi?
هل يمكن لأحدهم تشغيل نظام التبريد المركزي في هذا الطابق ؟

Seni asla bırakmam, bu birisine yapılabilecek en kötü şey.
لن ألقيك ، أن هذا لشيء فظيع لكى أفعلة لأحدهم

Peki ama birisinin değişmesini cinsel tercihini değiştirmek istesen bunu nasıl yapabilirsin?
حسنا,لكن إن أردت ان تغير الميول الجنسية لأحدهم فكيف يمكنك فعل ذلك؟

İnsanlar her zaman gelir ve gider, oradaki Biri onu mutlaka görmüştür.
الناس يخرجون و يدخلون دائما لذلك يمكن لأحدهم أن يكون قد رأه

Bebeğim, birilerine para yedirmeden kimse bir yerlere gelemiyor.
عزيزتي لا يحدث شيء، حتى يتم الدفع لأحدهم

Kendini sana bırakan adam, bunu başkasına yapıyor.
كما تعرفون عندما تعطين نفسكِ لأحدهم ثم يترككِ ليكون مع أحد آخر

Ama devlete karşı bir suç işlendi ve birilerinin bunu ödemesi gerek.
ولكن هناك جريمة أرتكبت في حق الدولة ولابد لأحدهم أن يدفع الثمن

Böylece, birileri bu eşyaları tanıyabilir ya da en azından bu fotoğraflar yaşananlara dair kalıcı, tarafsız ve eksiksiz birer hatırlatıcı olarak kalırlar.
في هذه الحالة، يمكن لأحدهم أن يتعرف على هذه الأشياء أو على الأقل ستظل هذه الصور كمذكر دائم، غير منحاز ودقيق لما جرى.

İstediğin kadar gül, ama kimsenin Amerika'daki küçük kaçamağı olmaya hevesim yok.
إضحك كما تشاء، لكنني لست مهتمة بأن أكون حدثا عابرا لأحدهم في أمريكا

Birisiyle konuşurken "Yüzünü ömrüm boyunca unutmayacağım." diye düşündüğümü hatırlıyorum.
أتذكر وأنا أتحدث لأحدهم أن جال بذهنى "لن أنسى وجهك ما حييت وما حاربت"