Ve bunun için de sanat piyasaların durumuna erişmek mümkün olmalıdır. | TED | و لأجل هذا يجب أن يكونوا قادرين على الولوج لأحسن أسواق الدولة. |
Her şeyi düzeltmek için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنني فعله لأحسن الأمور؟ |
Keşke olanları değiştirmek için şansım olsaydı. | Open Subtitles | لأنه حتى لو شعرت بسوء سيكون لدي فرصة لأحسن الأمور |
En iyi yönetmen adayları... | Open Subtitles | أن المرشحين لأحسن مخرج هم سير ريتشارد أتينبورج |
Notlarımın çok iyi olmadığını biliyorum, ve yükseltmek için gerçekten çalışıyorum dolayısıyla sıklıkla sporla karşı karşıya geliyorlar, bu yaklaşımınla, pek çok seçeneğin olacağını söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف أن درجاتي ليست الأفضل وأنا أعمل بجد لأحسن مستواي فهي تتعارض مع الرياضه أنا أخبركَ بتصرف كهذا |
Geçmişimden kurtulmak için ve geçmişteki hatalarımın telafisi için senden özür diliyorum. | Open Subtitles | لأتخلص من ذلك الرجل لأحسن نفسي لأتمكن من معرفتك |
Hayallerimdeki üniversiteye girme şansımı arttırmak için bütün okula şantaj yapıyorum ve bu muhteşem. | Open Subtitles | لذا انا أبتزّ المدرسة بالكامل لأحسن فرصة دخولي لجامعة احلامي وإنها مبهجة |
Orada bir anda çıkınca beni ürküttün ve sonra beni takip etmeye başladın ve bu durumu sana yedirmek için sana yalan söyledim. | Open Subtitles | لذا اضطررت أن أقول تلك الأكذوبة لأحسن هذا الوضع |
Buranın sahibi de burayı kapatmak istedi... - ...fakat işleri iyileştirmem için bir şans daha veriyor. | Open Subtitles | أرادت المالكة إقفال هذا المكان أيضاً لكنها أعطتني فرصة لأحسن وضعه |
Benimle yürüyemez ya da daha iyi olmam için beni yüreklendiremez. | Open Subtitles | أو تتمشى معي أو تشجعني لأحسن من نفسي. |
Bunu düzetmek için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | أأستطيع فعل شئ لأحسن هذه الليله لك؟ |
Kendimi geliştirmek için gittim ki geliştirdim de. | Open Subtitles | لقد ذهبت هناك لأحسن من نفسى والذى فعلته |
Notumu arttırmak için fazladan ödev yapabilir miyim? | Open Subtitles | ما رأيك إن قمت بعمل إضافي لأحسن علامتي؟ |
Havalandırmayı iyileştirmek için ineğin rektumumu açardım. | Open Subtitles | وفتحتُ أنا شرج بقرتي لأحسن من التهوية |
Evet doğru, iyi bir teklif için bu foku döveceğim. | Open Subtitles | هذا صحيح! أنا سأضرب فقمة لأحسن الصفقة! |
Keyfi artırmak için alabilirim. | Open Subtitles | فقط لأحسن المتعة |
Dünya güzeli oldugunu söylerdim sana. Atesli ve vahsi oldugunu. Sana iyi davranirdim. | Open Subtitles | كنت لأخبرك أنكِ جميلة، وشرسة ومتوحشة، كنت لأحسن معاملتك. |
Dünya güzeli olduğunu söylerdim sana. Ateşli ve vahşi olduğunu. Sana iyi davranırdım. | Open Subtitles | كنت لأخبرك أنكِ جميلة، وشرسة ومتوحشة، كنت لأحسن معاملتك. |
Westerly'deki en iyi gizli doktora teşekkürler. | Open Subtitles | الشكر لأحسن الأطباء الموجودين في الغرف المغلقة في ويسترلي |
Bu yılın En İyi Film ödülünü kazanan film... | Open Subtitles | أن الفائز بجائزة هذا العام لأحسن فيلم |