Sana Lobos'un bütün New York kartelinin ya ölü ya da kayıp olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأخبرك أن كل أفراد شبكة لوبوس إما مفقودين أو ميتين لكن أعتقد أنك تعلم هذا أيضاً |
Buraya anneleri en bencil kararı vererek gittikten sonra hayatları asla düzgün, bir bütün olamayacak 2 kızın olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا فقط جئت هنا لأخبرك أن لديك أبنتين فى الخارج حياتهم لن تكون صحيحه أبداً و لا كامله أبداً |
Aslında buraya teklifimizin hâlâ geçerli olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | حضرت لأخبرك أن عرضنا لازال سارياً. |
Her zaman yanımda olduğunu, bana bir kulak olduğunu söylemek için bunun iyi bir vakit olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد ان هذا وقت مناسب لأخبرك أن هذا يعني لي الكثير انك كُنت دائما هنا وكنت اذنا مصغية إلي |
Sarısakal'ın oğlunun gemide olduğunu söylemek için geldim efendim. | Open Subtitles | أتيت لأخبرك أن ابن القرصان "يالوبيرد" على متن هذه السفينة. |
Onun gözlerine baktım Ve sana Şunu söylemeye geldim... - Sara Crewson hala hayatta. | Open Subtitles | وأنا هنا لأخبرك أن سارة كروسون مازالت حية |
Dışarıda ziyaretçinin olduğunu söylemeye gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك أن شخص يبحث عنك في الأسفل |
Harry, eski dostum. Bugünün şanslı günün olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | صديقي (هاري) انا هنا لأخبرك أن اليوم هو أسعد أيامك. |
Buraya sadece içerinin çok güzel olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لأخبرك أن الجو رائع هناك |
- Neyse, sana kahvenin olduğunu söylemek için gönderdi beni. | Open Subtitles | -على أية حال, أرسَلني لأخبرك أن القهوة جاهزة |
Ryan işinde iyisin ama ben de öyleyim ama ben, ağzından çıkanların sonuçları olduğunu söylemek için buradayım. | Open Subtitles | - ساعدتها ،راين، أنت جيد في عملك ولكني جيدة في عملي كذلك وانا هنا لأخبرك أن لكلماتك عواقب |
Ama buraya sana başka bir yolu olduğunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | ولكنى هنا لأخبرك أن هناك حلاَ أخر. |
O zaman Chang'in burada olduğunu söylemek için pek doğru zaman değil. | Open Subtitles | حسناً، ربما ليس بالوقت المناسب لأخبرك أن "تشانغ" هنا |
Şunu söylemeye geldim bugün doldurduğum tüm başvuru formları hükümlü olup olmadığımı soruyordu. | Open Subtitles | أتيت لأخبرك أن كل طلب توظيف ملأته اليوم يسأل إن كنت مداناً من قبل |
Şimdi, buraya Şunu söylemeye geldim. Çekirge'nin başına gelenler bir şeylerin sonu değil ama başlangıcı. Beni anlıyor musun? | Open Subtitles | الآن، جئت إلى هنا لأخبرك أن ما حدث لـ(كريكت) لم يكن نهاية شيء، بل هو بداية، هل تفهمني؟ |