Bak güzelim, sana şunu söyleyeyeyim bir Siyah Latin kadından diğerine. | Open Subtitles | أولاً، دعيني أخبرك يا عزيزتي أولاً كلمة من لاتينية سوداء لأخرى |
Bir okuldan diğerine, bir koruyucu aileden ötekine koştururken arada kaynadı gitti. | Open Subtitles | لكي انتقل من مدرسة للتي بعدها من رعاية لأخرى لم تتناسب معي |
yakıt giderleri de buna dahil. Bu insanlık tarihinde, bir gruptan diğerine yapılan en büyük servet transferi. | TED | لكنه أكبر انتقال للثروة، من مجموعة لأخرى في تاريخ البشرية. |
Gus, ara sıra değişiklik olsun diye bana sıkı sorular sormalısın. | Open Subtitles | جس، يجب أن تسألني سؤال صعب من فترة لأخرى فقط للمتعة |
Ama neden bir hücrenin bir diğerini tükettiği bu an karmaşık yaşamı ateşlemiş olsun ki? | Open Subtitles | لكن لماذا كانت لحظة ابتلاع خلية لأخرى هي ركلة البداية للحياة المعقدة ؟ |
Öldüğünü görmektense, onu başkasına vermeye razı oldun. | Open Subtitles | كان الأفضل لك أن تسلميه لأخرى على رؤيته مصاباً بالأذى |
Bir düşünün: Pazarlamacılar tüm zamanlarını bizi bir markadan diğerine döndürmekle harcar. | TED | فكروا في ذلك: المسوقون يقضون كل وقتهم ليجعلونا نتحول من علامة تجارية لأخرى. |
Bunun yerine, aniden zıplardınız, veya geçerdiniz, bir hızdan diğerine. | TED | بل ستقفز على الفور أو تنتقل من سرعة لأخرى |
bir dilden diğerine çeviri mümkün olacak. | TED | سوف يكون بمقدور الهاتف الترجمة من لغة لأخرى. |
Carole Lartigue bir bakteri kromozomunu bir bakteriden diğerine başarıyla aktardı. | TED | كارلا لارتيج قادت الجهود في الواقع لزرع الكرموسوم البكتيرية من بكتيريا لأخرى. |
Burada, bir tatil bölgesinden diğerine sıçrayan bulaşıcı bir salgına benzeyen bir işleyiş var. | Open Subtitles | وثمة نمط واضح هنا يشير إلى تناظر لإنتشار عملية مرض معدي ينتقل من منطقة لأخرى في المنتجع |
Çorabın bir poddan diğerine ışınlandı. | Open Subtitles | لقد تم نقل جوربك عن بعد من حجيرة انتقال لأخرى |
Kitabın sonunda kendimi bir telepoddan diğerine ışınlayacağım. | Open Subtitles | .. سينتهي الكتاب بي و أنا أنقل نفسي عن بعد مسافة 50 قدم في الفراغ من حجيرة نقل لأخرى |
Bir şehirden bir diğerine, bir bölgeden bir diğerine gitmekten başka bir şey yapmadım fakat büyük bir gerçeğe vâkıf oldum: | Open Subtitles | من مدينة لأخرى ولكني تعلمت حقيقة عظيمة : |
Lütfen size yalvarıyorum, bir anneden diğerine. Elbet aileniz vardır. | Open Subtitles | رجاءً، أتوسل إليك، من أم لأخرى بالتأكيد لديك عائلة |
Bir koltuktan diğerine bile ulaşamıyor! | Open Subtitles | إنه لا يستطيع حتى أن ينتقل من أريكة لأخرى |
Ve bir odadan diğerine oğullarını arayarak yürüdüler. | Open Subtitles | و كانوا يمشيان من غرفة لأخرى لتبحث أمي عن إبنهما |
arada sırada da alternatif bir ağrı kesici. | Open Subtitles | ، من فترة لأخرى مسكن ألم آخر .. عادة يكون مخدر |
Ara sıra, Güneş'ten iletişime ve elektriğe hasar veren bir patlama gelir. | TED | ومن فترة لأخرى ، تأتينا توهجات شمسية تتسبب في بعض الدمار لأجهزة الإتصالات وغيرها ، ومولدات الطاقة الكهربائية. |
Normalde biri diğerini takip eder... ama bu durumda öyle değil. | Open Subtitles | نعم ، في العادة واحدة تؤدي لأخرى .لكن ليست في هذه الحالة |
- başkasına söz vermeniz yetti! - Neden söz ettiğinizi anlamıyorum. | Open Subtitles | يكفي أنك موعود لأخرى لا أفهم قصدك |
Birkaç kere bir yerden başka bir yere götürüldüğünü görmüştüm. | Open Subtitles | نعم ، رأيتك عدة مرات وهم يأخذونك من غرفة لأخرى |