Suçlamak yeterliyse, kimin kanıta ihtiyacı olur ki? | Open Subtitles | لكن من يحتاج لأدلة عندما تكون الإتهامات وحدها كافية؟ |
Şey, bilmiyorum, ben - ben - ben sanırım daha fazla kanıta falan ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أدري، أنا... أعتقد باني أحتاج لأدلة أكثر أو ما شابه |
Onu cinayet mahallinde gösteren kanıta ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج لأدلة دامغة لوضعه في مسرح الجريمة |
Yani, bana başka kanıt lazım. Dini destekleyen mantıklı bir kanıt. | Open Subtitles | لذا فأحتاج لأدلة أكثر أريد منطق لدعم الدين |
Sana yardım edeceksem, daha fazla kanıta ihtiyacım var. | Open Subtitles | إذا كنت سأساعدكِ فسأحتاج لأدلة إضافية |
Crawford'u yakalayacaksak fiziksel kanıta ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | إذا كنا ننوي الإيقاع بـ(كراوفورد)، فنحن بحاجة لأدلة مادية. |
Soygunla ilgileri olduğunu gösteren bir kanıt bulmadan yapacağımız bir şey yok. | Open Subtitles | ليس بوسعنا الكثير لنفعله حتى نتوصل لأدلة... تربطهم بالسطو على المصرف. |
Timmons'un yerinin, köpek dövüşü için kullanıldığını gösteren kanıt lazım. | Open Subtitles | نحتاج لأدلة على أنّ منزل (تيمونس) يستخدم لقتال الكلاب |
Arkadaşlarım yeni bir kanıt üzerine yemin etmem için beni bekliyor biri Philadelphia Belediyesi'ne sızıp bizden önce Mikhail'in bilgisayarını çalmış. | Open Subtitles | يتوقّع زملائي أن أصل لأدلة جديدة لشخص اقتحم ساحة المدينة و سرق حاسوب "ميخائيل" قبلنا |