Birgün onları, ona göndermeyi düşünüyordum, nasıl bir sürtük olduğunu ona hatırlatmak için. | Open Subtitles | لقد فكرت فى ارسالهم اليها لأذكرها كم كانت عاهره |
Bir kadına tümörünün ameliyat edilemeyeceğini söyleyip ona hikâyesinin ne kadar acıklı olduğunu hatırlatmak için mi? | Open Subtitles | لأخبر أمرأة أن ورمها غير قابل للجراحة، لأذكرها بمدى حزن قصتها؟ |
Bunu bugün bitirdim ona bunu hatırlatmak için. | Open Subtitles | أنتهيت من هذا اليوم, لأذكرها بذلك. |
Son olarak, onun kafesini tıkırdatıp, tam olarak kiminle evli olduğunu hatırlatacağım. | Open Subtitles | وعندما تنتهي، سآتي لأثير شكوكها لأذكرها بحقيقة زوجها |
Çiçeği burnunda gelinimizle birazcık sohbet edeceğim ona bazı sırlarını saklaması gerektiğini hatırlatacağım. | Open Subtitles | سأخوض نقاشًا بسيطًا مع العروس المنشودة لأذكرها بأن بعض الأسرار يتعيّن أن تظل دفينة. |
Ona yalnız olmadığını hatırlatmak için buradayım. | Open Subtitles | جئت لأذكرها بأن ليس بمفردها. |