- Birine zarar verdin diye bütün ırkının ceza olarak Goa'uld tarafından öldürüldüğüne inansan, yine olacağını sandığında sen ne yapardın? | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن جنسك أبيد بالكامل بواسطة الجواؤلد كعقاب لأذى أحدهم ماذا كنت ستفعل اذا ظنيت أن هذا سيحدث ثانية |
Annen intihara meyilli. eğer ayrılmazsan, sana da zarar verebilir. | Open Subtitles | قد تكون .أمّك انتحاريّة، و قد تتعرّض لأذى إن بقيت |
Geçici ölüm halindeyken farenin kalkıp dans etmesi mümkün değil, ama ölü olduğu da söylenemez ve vücuduna kesinlikle zarar gelmiyor. | TED | الآن في هذه الحالة من توقف الحركة، لا يمكنه الخروج والرقص ولكنه أيضًا ليس ميتا، ولم يتعرض لأذى. |
O benim kardeşim. Ona zarar gelmesini istemem. | Open Subtitles | . حسناّّ ، أنا أهتم إنه أخي ولا أريد رؤيته يتعرض لأذى |
Dedektif, eğer kızımın kişisel hayatını araştırmak için israf ettiğin zamanın yüzünden ona bir zarar gelirse kariyerin sona erer. | Open Subtitles | أيّتها العميلة ، إذا تعرّضت ابنتي لأذى ، لأنّكِ أضعتِ وقتكِ في البحث بحياتها الشخصية |
Olaysız şekilde teslim olursanız, kimsenin zarar görmeyeceğine söz veriyorum. | Open Subtitles | استسلموا بهدوء و أعدكِ ألّا يتعرّض أحدٌ لأذى |
Haklı. Biri ciddi şekilde zarar görebilirdi. | Open Subtitles | إنّها محقّة، كان بالإمكان أنْ يتعرّض أحد لأذى كبير |
Elinde kalan son aile üyesi korkunç bir şekilde zarar görüyor. | Open Subtitles | إنها الأسرة الوحيدة التي تبقت لك تعرضت لأذى بطريقة مروعة |
Kurumumuz, bir çocuğun zarar görmüş olabileceği herhangi bir olayı incelemek için yasalarca görevlendirilmiştir. O zarar görmedi. | Open Subtitles | إذًا فوكالتنا مخوّلة قانونا للتحقيق في أي حالة قد يتعرّض فيها الطفل لأذى |
Sana göz kulak olacağıma ve sana zarar gelmeyeceğine dair söz verdim. | Open Subtitles | وعدته بحمايتك حتى لا تتعرضي لأذى |
Eğer birisi zarar görürde yardım edemez ise bundan canı yanar. | Open Subtitles | إنْ رأتْ أحدهم يتعرّض لأذى... لا تستطيع تمالك نفسها حتّى تتخلّص مِنْ ذلك الألم |
Parayı ver, kimse zarar görmesin. | Open Subtitles | سلمني المال فقط ولن يتعرض أى شخص لأذى |
Çok fazla zarar vermeyeceğiz. | Open Subtitles | أنه لن يتعرض لأذى دائم |
zarar görmeni engelledim diye mi suçluyorsun beni? | Open Subtitles | لأنّي أبقيتك دون أن تتعرضي لأذى ؟ أم (غابي) تخبئ الكنوز |
- İnsanlar zarar görebilir. | Open Subtitles | يمكن أن يتعرّض الناس لأذى. |
Crowe'a zarar vermedim. | Open Subtitles | أنا لم أكن لأذى كراو قط |
Kimse zarar görmeyecek. | Open Subtitles | من دون تعرض أحدٍ لأذى. |
Ron, acımasız derecede fiziksel zarar verme suçundan 3 yıl hapse mahkum edilmişti. | Open Subtitles | "تم الحكم على (رون) بثلاث سنوات في السجن لأذى جسدي خطير" |
Kimse zarar görmek zorunda değil. | Open Subtitles | لن يتعرض أى شخص لأذى |
Hiç kimse zarar görmek zorunda değil. | Open Subtitles | لا ينبغي أن يتعرض أى شخص لأذى |