L durumda kazanmak için yeterli yaptığı gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنني فعلت شيئاً أكثر من جيد لأربح القضية |
FBI'a ödül kazanmak için katılmadım. | Open Subtitles | تعرفي,لم أنضم للمكتب الفيدرالي لأربح جوائز |
Savaştaysam, kazanmak için ne gerekiyorsa yaparım. Ama masum insanları öldürmem. | Open Subtitles | حينما أكون بحرب، فسأفعل ما عليّ فعله لأربح ولكنّي لن أقتل الأبرياء |
Onun kalbini kazanmama yardım edersen asla aç kalmazsın. | Open Subtitles | ساعدنى لأربح قلبها ولن تجوع ثانية |
Onun kalbini kazanmama yardım edersen asla aç kalmazsın. | Open Subtitles | ساعدنى لأربح قلبها ولن تجوع ثانية |
Eğer bunun için kaybedersem, kazanmaya çok çalışırsam Kira gibi görüneceğimi düşündüğümü düşünecek. | Open Subtitles | حتى لو خسرت عمداً الخسارة عمداً ستجعله يعتقد بأني أخرج كل ما لدي لأربح وأصبح كشيء يود كيرا أن يفعله؟ |
Kalbini kazanmak için kullandığım sistem ama bu salaklar her şeyi berbat ediyorlar. | Open Subtitles | نظامي للأغراء , الذي أستخدمته لأربح قلبك وهؤلاء الأغبياء يخربونه الآن بين الوحيد الذي يستعمله بشكل صحيح |
Ama aynı zamanda 50 dolarlık bir bahsi kazanmak için bir kanser hastasına sıtma enjekte etmek de istiyorum. | Open Subtitles | لكنّي أيضاً كنتُ لأرغب بتجربة معالجة السرطان بإصابة مريض بالملاريا لأربح رهاناً بخمسين دولاراً |
kazanmak için ne yaptığım umurumda değil. | Open Subtitles | لا يهم مالذي يجب أن أفعله لأربح |
Ona karşı bir savaşı kazanmak için... hangi kartlar gerekiyorsa , onları oynayacağım. | Open Subtitles | لأربح حرباً ضده... سألعب بأي بطاقة يجب ان أستخدمها. |
kazanmak için ne yapacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أفعل لأربح |
Ve seni geri kazanmak için buraya geldim. | Open Subtitles | وأتيت هنا لأربح عودتك معي. |
Wyatt'a hediye olarak vermiş olsan da aslında senin olan dondurma hazırlayıcısını kazanmak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لأربح صانع الايس كريم الذي اعتقد بأنك اعطيتيه (وايت) كهدية مازال حق لكِ. |
Ben, kazanmak için savaşırım. | Open Subtitles | -أما أنا، أفضل أن أقاتل لأربح |
Artık tarzım ve kazanmak için oynuyorum. | Open Subtitles | لقد أصبح الآن وأنا به لأربح ! |
Ve o benim yemek pişirme yarışmasında ödül kazanmama yardım etti | Open Subtitles | و ساعدني لأربح كأس في مسابقتي للطبخ |
Gazinoda para kazanmaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب لأربح أموالاً كثيرة في إحدى الكازينوات |
"Doğru Fiyat"taki büyük ödülü kazanmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأربح الكثير من المال في برنامج ( السعر صحيح) |