sana o konuda yardım etmek için kendi programımı yarıda bıraktım. | Open Subtitles | إنني أقتطع وقتاً من جدولي لأساعدكَ في ذلك |
Fakat herhangi bir iyiliksever tanrı gibi sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | لكن كأيّ ربّ خيّر... إنّي هُنا لأساعدكَ. |
Ryan, ben bir kurban değilim. Buradayım, sana yardım etmek için geldim. | Open Subtitles | (رايان)، أنا لستُ ضحيّة، أنا هنا لأساعدكَ. |
Anlamana yardımcı olmak için sana her şeyi açıklayabileceğimi umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن أوضح كلّ شيء لك، لأساعدكَ على الفهم. |
Anlamana yardimci olmak için sana her seyi açiklayabilecegimi umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن أوضح كلّ شيء لك، لأساعدكَ على الفهم. |
Beni öldürmedin çünkü bana ihtiyacın var ve kalan çok değerli zamanımı bunu sana göstermekle kullanmıyor olsaydım berbat bir arkadaş olurdum. | Open Subtitles | لم تقتلني لأنكَ تحتاجني و سأكون صديقاً فضيعاً أذا لم أستخدم الوقت القليل الثمين المتبقي لدي لأساعدكَ على رؤية ذلك |
Dur sana yardım edeyim. | Open Subtitles | لأساعدكَ فى هذا. |