Bu yüzden sana bir teklifim var. | Open Subtitles | لذا أتيت لأعرض عليك صفقة |
Bir teklifim var. | Open Subtitles | لقد أتيت لأعرض عليك شيئاً. |
Sana asistan hekim şefliğini önermek için | Open Subtitles | لأعرض عليك أن تكون رئيس الجرّاحين |
Dinle, sana bir iş önermek için aradım. | Open Subtitles | اسمع, أنا اتصل لأعرض عليك وظيفة |
Senin hatandı çünkü her şeyi bir kenara bırakıp buraya sana evlenme teklif etmeye geliyorum... | Open Subtitles | انه خطأك لأنك تخليت عن كل هذا و جئت الى هنا لأعرض عليك... |
Sana bir şey teklif etmeye geldim ortak düşmanımızı yok etmek. | Open Subtitles | أتيتُ لأعرض عليك ِ شيء... تدمير عدوتنا المشتركه, |
Size bir antlaşma teklif etmek için buradayım. | Open Subtitles | جئت إلى هنا لأعرض عليك إتفاقاً |
Sana tek seferlik bir teklif sunmaya geldim, bu yüzden iyi dinle. | Open Subtitles | جئت لأعرض عليك فرصة العمر، لذا، أنصت إليّ. |
- Daniel, teklifim 49,000 dolar. | Open Subtitles | -$(دانييل) إنّي مستعد لأعرض عليك 49,000 . |
Sana bir anlaşma önermek için. Benim, zaten bir anlaşmam var. | Open Subtitles | لأعرض عليك تعاقداً- أنا متعاقد بالفعل- |
Sana bir anlaşma önermek için. Benim, zaten bir anlaşmam var. | Open Subtitles | لأعرض عليك تعاقداً- أنا متعاقد بالفعل- |
Bu hayırlı günde size barış teklif etmeye geldim. | Open Subtitles | وقد أتيتك في هذا... اليوم الميمون لأعرض عليك السلام |
Sana bir anlaşma teklif etmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأعرض عليك إتفاق |
Size koruma teklif etmeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأعرض عليك الحماية، |
Ben sana iş teklif etmek için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأعرض عليك عمل. |
Sana bir anlaşma teklif etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأعرض عليك اتفاق |
Sana dükkân için sağlam bir teklif sunmaya geldim. | Open Subtitles | -انا هنا لأعرض عليك عرضاً مميزاً مقابل المتجر |
Sana araştırman için yeni bir sermaye sunmaya geldim. | Open Subtitles | إنّي لأعرض عليك تمويلًا جديدًا لبحثك. |