Birisi ona vermem için bir eser getirdi fakat ben ona benden olduğunu söyledim. | Open Subtitles | احدهم اعطاني اللوحة لأعطيها لها ولكني اخبرتها انها مني |
Sonra bana, bebeğe vermem için 200 euro verdi. | Open Subtitles | ولكنه عندئذ أعطاني 200 يورو لأعطيها للطفل |
150,000 dolar sakladı ve bana bu parayı ona vermem için talimatlar verdi.. | Open Subtitles | لقد خبأ 150 ألف دولار وأعطاني تعليمات لأعطيها لها |
Sondasını takmanın zamanı geldi, sonra da onun şişman boğumlarını ovalamam ve çıbanını neşterle kesmem lazım. | Open Subtitles | ..حان الوقت لأعطيها الحقنه الشرجيه وبعد ذلك يجب أن أنظف ما بين تحت إبطها وأنظف ما بين رجليها |
Onun için bir takvim getirdim. Geçen gece bunu vermek için çok geç saatte geldim. | Open Subtitles | لدي تقويم لأجله أتيت البارحة متأخر جداً لأعطيها له |
Şimdi ona uğramalıyım. | Open Subtitles | سأذهب لأعطيها إياه. |
Yukarıdaki odada sana bunu vermem için bana veriyordu. | Open Subtitles | -ولكن في الغرفة فوق ... -في الغرفة أعطاني هذه لأعطيها لك |
Ox'dan bir mektup aldığını söyledi... ve sana vermem için bana gönderdi. | Open Subtitles | وقالت أنها تلقت رسالة من (أوكس) وأرسلتها لي ، لأعطيها لك |
Sondasını takmanın zamanı geldi, sonra da onun şişman boğumlarını ovalamam ve çıbanını neşterle kesmem lazım. | Open Subtitles | ...حان الوقت لأعطيها الحقنة الشرجية وبعد ذلك يجب أن أنظف ما بين تحت إبطها وأنظف ما بين رجليها |
Onun gibi cesur bir erkek hayatıma girerse vermek için. | Open Subtitles | لأعطيها لحبيبى,عندما يكون لى حبيب يوم ما... |
Onun gibi cesur bir erkek hayatıma girerse vermek için. | Open Subtitles | لأعطيها لحبيبى,عندما يكون لى حبيب يوم ما... |
İlacını vermek için gelmiştim. | Open Subtitles | ...أتيت لأعطيها الدواء ... |
Şimdi ona uğramalıyım. | Open Subtitles | سأذهب لأعطيها إياه. |