"لأغراض" - Traduction Arabe en Turc

    • amaçlar
        
    • amacıyla
        
    • şeyler için
        
    • nedenlerden
        
    • amaçları için
        
    • nedeniyle
        
    • amaç
        
    • amaçlara
        
    • sebebiyle
        
    • ihtiyaçlar için
        
    • amaçlı
        
    • nedenlerle
        
    • amaçlarla
        
    Bunu unutup kristali bencil amaçlar için kullanmak büyük talihsizlikleri beraberinde getirecektir. Open Subtitles إذا نسيت هذا ثم استخدمت طاقة البلورة لأغراض أنانية ستجلب مأساة كبيرة
    Bunun tercih edilen bir fikir olmadığını biliyorum, ama barışçı amaçlar için kullanılırsa, bu miktar birçok ihtiyacı karşılayabilir. Open Subtitles أعرف انه ليس رأياً مفضل لكن لو استخدمنا هذه الأموال لأغراض سلمية هذه الكميات من المال ستخدم مجالات عديدة
    Sahip olduğunuz teknoloji ne kadar güvenli olsa da araştırma amacıyla kimsenin beynine bir şey yapıştıramazsınız. TED لأنه وبغض النظر عن مدى أمان التكنولوجيا خاصتكم، فلا يمكنكم غرز شيء ما في دماغ شخص ما لأغراض بحثية.
    - Yani kişisel şeyler için... - Aslında işten atılma gerekçesi olabilir. Ona söyleme. Open Subtitles ليس لأغراض شخصية انها تعتبر جريمة من الممكن أن اخسر وظيفتي لا تخبريه بذلك
    Şimdi, kötü haber, yasal nedenlerden ötürü sonraki dönem, soran olursa sende gut hastalığı var. Open Subtitles الآن ، الأنباء السيئة هي، لأغراض قانونية، الفصل الدراسي المقبل إذا سألك أي شخص ، فإن لديك مرض النقرس.
    bu tartışmanın amaçları için, bu noktayı görmezden geleceğim. Open Subtitles حسنا. حسنا , لأغراض هذه المناقشة , أنا يتنازل عن هذه النقطة.
    Demek istediğim güvenlik nedeniyle... Langley isimlerle numaraları birlikte göstermez. Open Subtitles لأغراض الأمن، لانجلي لا يضع الأسماء إلى الأعداد،
    Bunu şu şekilde düşünün. Bunu belirli amaçlar için bir şeyleri programlamaya başlamak gibi düşünün. TED فكروا في الأمر على النحول التالي. فكروا فيه على أنه بداية برمجة أشياء لأغراض محددة.
    Bunu yapabilmek için şehrin genelinde alçakça amaçlar için kullanılan üç güçlü eseri toplamaları gerekecektir. TED وللقيام بذلك، عليهم أن يقوموا بتجميع ثلاثة قطع أثرية قوية. التي تستخد لأغراض شنيعة عبر الأرض.
    Normalde programları, çok özel amaçlar için oluşturduğumuz karmaşık şeyler olarak görürüz. TED إننا عادة ما ننظر إلى البرمجيات باعتبارها أشياء معقدة نقوم ببنائها لأغراض محددة جدًا.
    Bu formülü kötü amaçlar için kullanmayacağınıza bize söz vermiştiniz. Open Subtitles لقد وعدتنا بألا تستخدم التركيبة لأغراض التدمير
    İfadenizde, davalının saat 16:30'da sizi arayarak özel jimnastik salonuna seks amacıyla gelmenizi istediğini söylemişsiniz. Open Subtitles هل تشهدين أن المتهم اتصل بك في الرابعة والنصف ليطلب منك المجىء إلى صالة الجمانزيوم خاصته لأغراض جنسية
    Marketler zincirin deney amacıyla... düzenli olarak oraya et götürüyor. Open Subtitles سلسلة بقالياتك تقوم بتوصيلات لحم منتظمة لهناك لأغراض تجريبية
    Sadece güvenlik amacıyla asma kilitli geçici bir çit var. Open Subtitles لقطات؟ مجرد سياج مؤقت مع قفل لأغراض التأمين
    O zamanlar, insanlar büyüyü yanlış şeyler için kullandı. Open Subtitles الناس استخدموا السحر لأغراض سيئه.
    Yani, soruşturma için tabii ki de başka nedenlerden ötürü izlemek isteyeceğinizden demiyorum yapmazsınız herhâlde. Open Subtitles أعني، لأغراض التحقيق، كما هو واضح ليس إذا أردتِ مشاهدته لأسباب أخرى فلا تستطيع ذلك
    Biz de savunma amaçları için samaryum alırız tabii ki ardından sessizce de nükleer enerjiye ihtiyacı olan dostlarımıza satarız. Open Subtitles نحن نقوم بتخزين السماريوم لأغراض الدفاع، بالطبع، ونبيع بشكل سرّي ما لا نحتاج إلى أصدقائنا في مجال الطاقة النووية
    Bunu günler öncesinden biliyordum fakat güvenlik nedeniyle kimseye söylemedim. Open Subtitles أنا معروف عن هذا لعدة أيام , ولكنها لا تستطيع ان تقول لأحد لأغراض أمنية.
    Bunlar özel amaç için özel algoritmalar üreten özel şirketler. TED هذه هي شركات خاصة تبني خوارزميات خاصة لأغراض خاصة.
    Benim kalacağım bölüm başka amaçlara kapalı olacaktır. Open Subtitles حسن، لكن يجب عزل الجانب الذي أقيم فيه لأغراض أخرى
    Çoğumuz dişçiyiz burada dişçilerin ortak bir girişimi yani, vergi meseleleri sebebiyle uzun zaman önce kuruldu. Open Subtitles معظمنا كانوا أطباء أسنان نقابة أطباء الأسنان, أقيمت منذ زمن طويل لأغراض ضريبية
    İmza sahipleri, sensoryumlara insan haklarını garanti ettiler ve askeri ihtiyaçlar için kullanılmaması konusunda anlaştılar. Open Subtitles الموقعون ضمنوا الحقوق الإنسانية للكائنات المستشعرة ووافقوا على عدم نشرهم لأغراض عسكرية.
    Bunun da ötesinde, internete geri dönersek aslında bazı hükümetlerin siber alemi propoganda amaçlı kullanmada uzmanlaştıklarını göreceksiniz. TED لكن حتى أبعد من ذلك، رجوعاً الى الإنترنت، ما يمكنكم رؤيته واقعاً أن حكومات محددة قننت إستخدام الإنترنت لأغراض الدعاية.
    Zamanın başlangıcından bu yana insanlar çeşitli nedenlerle balinaları avlamışlardır. Open Subtitles منذ فجر التاريخ، البشر كانوا يقتنصون الحيتان لأغراض متنوعة،
    [Bölüm 6] 24 ada tavşanı, İngiliz bir yerleşimci tarafından sportif amaçlarla avlamak için 1856'da Avustralya'ya getirildi. TED أربعة وعشرون أرنباً أوروبية تم إحضارها إلى أستراليا في عام 1859 بواسطة مستوطن بريطاني لأغراض رياضية، من أجل الصيد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus