Özür dilerim Daha iyisini düşünmek için yeterince zamanım yoktu. | Open Subtitles | أنا آسف، لم يكن لدي وقت لأفكر في خطة أفضل |
Bana düşünmek için 24 saat verebilir misiniz? Tabii. | Open Subtitles | أتسائل هل يمكنك أن تمهلني يوماً كاملاً لأفكر في الأمر؟ |
Bana düşünmek için 24 saat verebilir misiniz? Tabi. | Open Subtitles | أتسائل هل يمكنك أن تمهلني يوماً كاملاً لأفكر في الأمر؟ |
Bana hiçbir şey söylemeseydi şüphelenmezdim ama, o bana durmadan hiçbir şey yapmadığını, | Open Subtitles | لم كان لم يقل شيئا لم أكن لأفكر في شيء ولكنه استمر في اخباري انه لم يفعل شيئا |
Biliyorum. Şimdilik vaskülit olduğunu düşünmem için bir sebep yok. | Open Subtitles | نعم، أعلم ليس لدي سبب لأفكر في التهاب الأوعية |
düşünmek için 24 saat istedim. | Open Subtitles | طلبت منه أن يمهلني 24 ساعة لأفكر في الامر |
Biraz zamana ihtiyacım var. Bilirsin, düşünmek için. | Open Subtitles | أحتاج إلى بعض الوقت فحسب لأفكر في الأشياء |
Buraya düşünmek için gelirim. Aşağıda işler bana biraz fazla gelmeye başladığında New York'taki dağ tepesi gibi oluyor. | Open Subtitles | أنا دائما أتي هنا لأفكر في بعض الأحيان تكون الضغوط كبيرة في الأسفل |
Bunu düşünmek için çok zamanım oldu. | Open Subtitles | لقد كان لدي وقت كثير لكي لأفكر في كل هذا |
düşünmek için zamana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد أحتجت بعض الوقت لأفكر في هذه الأشياء |
Başkan'a, tavsiyede bulunmadan önce düşünmek için cumaya kadar vakit istediğimi söyleyeceğim. | Open Subtitles | لن أخبر الرئيس بما أريده إلى يوم الجمعة لأفكر في الأمور جيدا قبل أن أصدر تزكيتي |
İşlediğim suçları düşünmek için çok zamanım ve dünyam vardı. | Open Subtitles | كان لدي المزيد من الوقت والأبعاد لأفكر في ذنبي |
düşünmek için zaman istiyordum. | Open Subtitles | أريد بعض الوقت لأفكر في مستقبلي. بالطبع ... |
Teklifini düşünmek için zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأحتاج بعض الوقت لأفكر في عرضك |
Bunun üzerine düşünmek için çok fazla zamanım olmadı. Peki... | Open Subtitles | لم يكن لدي الوقت لأفكر في ذلك كثيرًا |
onun hakkında düşünmek için hiç vaktim olmadı. | Open Subtitles | ليس لدي الوقت لأفكر في إمرأة |
Bay Donner sorun olmazsa teklifinizi düşünmek için birkaç gün istiyorum. | Open Subtitles | سيّد (دونر)، لو أنّك لا تمانع، أودّ بضعة أيام لأفكر في عرضكَ. |
Bana hiç bir şey söylemeseydi şüphelenmezdim ama... o bana durmadan hiç bir şey yapmadığını... ve ortalıkta hiç iş olmadığını falan söyledi durdu. | Open Subtitles | لم كان لم يقل شيئا لم أكن لأفكر في شيء ولكنه استمر في اخباري انه لم يفعل شيئا ولا شيء يحدث الى آخر هذا الهراء |
Biliyorum. Şimdilik vaskülit olduğunu düşünmem için bir sebep yok. | Open Subtitles | نعم، أعلم، ليس لدي سبب لأفكر في التهاب الأوعية |