"لأقابل" - Traduction Arabe en Turc

    • görmeye
        
    • buluşacağım
        
    • tanışmak
        
    • tanışma
        
    • buluşmaya
        
    • buluşmam
        
    • buluşmak
        
    • görmek için
        
    • le
        
    • görüşmek
        
    • tanışmaya
        
    • tanışacağım
        
    • buluşacaktım
        
    Bir anneye ihtiyacım yok ve onları görmeye gitmeyeceğim. Open Subtitles لست بحاجة إلى أم تحميني، ولن أذهب لأقابل هؤلاء الناس.
    Merhaba, benim adim Ben Thomas. Stewart Goodman'i görmeye geldim. Open Subtitles اسمي بين طوماس أنا هنا لأقابل ستيورات غودنر
    Saat 10' da Iris' le buluşacağım. Open Subtitles يجب أن أكون في الردهة في العاشرة لأقابل أيريس
    Peki, belki de adı çıkmış ünlü komşumla tanışmak için bir yol arıyordum. Open Subtitles حسناً ، ربما كنت أبحث فقط عن طريقة لأقابل بها جاري السيء السمعة
    Yeni insanlarla tanışma havasında değilim. Open Subtitles اجل , لم اكن بمزاج مناسب لأقابل اشخاص جدد
    Buraya Joy'u mihrapta bırakan adamla buluşmaya geldik. Open Subtitles أنا هنا لأقابل الرجل الذي هجر جوي فى زفافها
    Bunun için kardeşin Mike'ı görmeye geldim. Open Subtitles و لهذا أنا هنا لأقابل أخوك مايك
    Tam olarak değil... Dadımı görmeye geldim. Open Subtitles ليس صحيحآ لقد جئت لأقابل ديجان
    Ayrıca eski bir dostumu da görmeye geldim. Kenneth Marshall. Open Subtitles جزئيا, اننى هنا لأقابل صديق قديم
    Tavares. Wilhelmina Slater'ı görmeye geldim. Open Subtitles انا هنا لأقابل ويلامينا سلايتر
    Hakla ilişkiler elemanıyla buluşacağım ve bana muhabire tam olarak neyi nasıl söylemem gerektiğini anlatacak. Open Subtitles لأقابل شخص خبير بالعلاقات الشخصيه ليخبرنى تحديداً ما سأقول لصحفى و كيف سأقوله
    Barda birkaç arkadaşımla buluşacağım. Open Subtitles سأذهب لأقابل بعض الأصدقاء بالحانة.
    Buffalo'daki asker arkadaşımla buluşacağım. Open Subtitles لأقابل صديقي العسكري في بافالو
    Mmm-hmm. Sevgilimle tanışmak için ormanda yürürken bu gün neşeli dağlarda. Open Subtitles أسيرُ في الغابة لأقابل حبيبي في هذا اليوم على جبل البهجة
    Kişisel olarak, böyle bir deha ile tanışmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles شخصياً، لا أطيق الإنتظار لأقابل رجل بمثل هذا الذكاء
    Benzer şeyleri yapmaya ilgisi olan arkadaşlar ve öğretmenlerle tanışma şansım olduğu kadar zorlu fikirlerle ilgilenme arzum dirençle de karşılaştı. TED بينما كنت محظوظاً لأقابل زملائي وأساتذتي الذين يحملون نفس الاهتمامات، رغبتي لأتشارك الأفكار الصعبة واجهتها أيضاً بعض العوائق.
    Eski kız arkadaşımla buluşmaya. Open Subtitles يجب أن أذهب لأقابل صديقتي السابقة
    Gus'la burada buluşmam için bana mesaj bırakılmış. Open Subtitles تلقيت رساله على جهاز المجيب الآلى لأقابل جوس هنا
    Dutch Henry adında bir adamla buluşmak için buradayım. Open Subtitles ركبت لأقابل رجلا اسمه داتش هنري ويسكي ، لو سمحت ؟
    Bunun yerine babanı görmek için 170 mil araba kullanmam lazım. Open Subtitles بدلا من ذلك يجب أن أستخدمها لأسوق 170 ميل لأقابل أبوكِ
    Onlarla görüşmek için zamanım yok. Hemen birine ihtiyacım var. İçimde bir his onun olması gerektiğini söylüyor. Open Subtitles لا أملك وقت لأقابل أحدا أريد شخصا يكون مهتما
    Umarım kızmamışsınızdır ama beni neredeyse-ebeveynlerimle tanışmaya, Şirin Vadi Kasaba Kulübü'ne davet etti. Open Subtitles واتمنى انكم لستم غاضبين, لكنه دعاني الى نادي "وادي بليزنت" الريفي لأقابل "تقريبا آبائي".
    Mobo törenine gelip adamlarınla tanışacağım. Open Subtitles فهمتني ؟ سوف أتي إلى الموبو لأقابل أصدقائك
    Burada biriyle buluşacaktım, ama onu bulamadım. Open Subtitles أنا فقط هنا لأقابل شاب ومن ثم سأذهب ولم أجده حتى الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus