Sizinle tanışmak için uzun bir yoldan geldim. | Open Subtitles | لقد قطعتُ مسافة طويلة لألتقي بكِ |
Bayanlarla tanışmak için Avustralyalı aksanımı kullanırım. | Open Subtitles | إني أتحدث بالأسترالية لألتقي بالنساء |
Sonunda bu adamla tanışmak için can atıyorum. | Open Subtitles | يا للهول سأموت لألتقي بهذا الشخص |
Bugün beni önceki asistanıyla görüşmeye gönderdi, Phyllis. | Open Subtitles | أرسلني اليوم لألتقي (مساعدته السابقة (فيليس |
Görüşürüz. Ben bazı arkadaşlarla buluşmaya gidiyorum. | Open Subtitles | أراك لاحقا ، سأذهب لألتقي ببعض الأصدقاء خلف قاعة البولينغ |
Sevimli arkadaşlarınla tanışırken giymek için, şık elbiseler aldım. | Open Subtitles | إشتريت بعض الملابس الأنيقة لألتقي أصدقائك اللطفاء |
Bayan Pope'la tanışmamın zamanı geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لألتقي بالآنسة بوب. |
Belki seninle tanışamazdım. | Open Subtitles | ربما لم أكن لألتقي بكي |
Lord Tyrion beni Daenerys ile tanışmak için Ejderhakayası'na davet etti. | Open Subtitles | ثلاثة تنانين. السيّد (تيريون) قام بدعوتي إلى (دراغون ستون) (لألتقي بـ(دينيريس. |
(Alkış.) Sizlerle bu şekilde tanışmak için çok uzaktan geldim. | TED | (تصفيق) لقد أتيت من مكان بعيد لألتقي بكم هنا |
Ben de kendimle tanışmak için sabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | و أنا كنت أتطلع لألتقي بنفسي |
Bay Buckley. Ailenizle tanışmak için dün gelmek niyetindeydim ancak bizim Seattle'ın hemen dışındaki sitede takılı kaldım. | Open Subtitles | كنت أنوي القدوم بالأمس لألتقي بعائلتك لكني علقت في اعمال التوسعه بـ(سياتل) |
Farklı insanlarla tanışmak için. | Open Subtitles | لألتقي بأناس مختلفين |
"Farklı insanlarla tanışmak için." | Open Subtitles | لألتقي بأناس مختلفين |
"Farklı insanlarla tanışmak için." | Open Subtitles | لألتقي بأناس مختلفين |
Onlarla görüşmeye gidiyorum. | Open Subtitles | سوف أخرج لألتقي بهم |
Konuşmadan sonra özel görüşmeye davet edildim. | Open Subtitles | لألتقي به بشكل خاص بعد الخطبة |
Bu akşam da buraya bir fahişeyle buluşmaya geldim. | Open Subtitles | لقد جئت هنا الليلة لألتقي بعاهرة. |
Ben Mona'yla buluşmaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب لألتقي (مونا) |
Sevimli arkadaşlarınla tanışırken giymek için, şık elbiseler aldım. | Open Subtitles | إشتريت بعض الملابس الأنيقة لألتقي أصدقائك اللطفاء |
Seninle tanışmamın bir nedeni vardı. | Open Subtitles | أنّ هنالِك سببٌ لألتقي بك |
Ama seninle tanışamazdım o zaman. | Open Subtitles | لكن ما كنت لألتقي بك لولا هذا |