Bu sırlardan biri dünyada tek değer verdiğim iki insanı etkiliyor. | Open Subtitles | أحد هذه الأسرار تؤثر على أكثر شخصين أهتم لأمرهم في العالم |
Bu sırlardan biri dünyada tek değer verdiğim iki insanı etkiliyor. | Open Subtitles | أحد هذه الأسرار تؤثر على أكثر شخصين أهتم لأمرهم في العالم |
Emin olduğumda bile, durum bana oldukça net görünse bile, hatta önem verdiğim insanları etkilese bile. | Open Subtitles | حتى عندما أكون متأكداً أو حين يكون الأمر واضح تماماً أمامي حتى عندما يؤثر في من أهتم لأمرهم |
Modern yüzyıla sıkışmış, değer verdiği herkes öleli 200 yıl olmuş bir yerde. | Open Subtitles | حبيساً في الحقبة الحديثة، حيث مات كل من أبالي لأمرهم منذ مائتي عام. |
O, değer verdiği insanları kurtarmak için her şeyi yapar. | Open Subtitles | سيفعل كل شئ وأيّ شئ لإنقاذ الأشخاص الذي يهتم لأمرهم. |
Lakin bildiğim bir şey varsa o da bu şehirde değer verdiğim birileri oldukça kenti koruyacağımdır. | Open Subtitles | و لكني أعلم أنه ما دام هنالك أناسٌ أهتم لأمرهم في هذه المدينة، فسأواصل الدفاع عنها |
Çok önem verdiğim bir tanıdığım var. | Open Subtitles | لدي أحد المعارف الذين أهتم لأمرهم كثيراً |
Tüm günü önem verdiğim kişilerin yanında olamayarak geçirmiştim... | Open Subtitles | . . لقد قضيت اليوم غير قادر ان اكون متواجد للناس اللذي اهتتممت لأمرهم بشده |
Değer verdiğim insanlara yalan söylemem. | Open Subtitles | أنظر,أنا لا أكذب علي الناس الذين أهتم لأمرهم. |
Ama değer verdiğim insanların gerçekte kim olduğumu bilmelerini istiyorum. | Open Subtitles | ولكنّي أودّ أن يعرف الناس الذين أبالي لأمرهم أن يعرفوا من أكون حقاً. |
Değer verdiğim insanlardan beni soyutlayan sensin, ben değilim! | Open Subtitles | أنت السبب عن انفضال عن الناس الذين أهتم لأمرهم ، ليس انا |
Tek bildiğim, değer verdiğim çok fazla insanı kaybetmiş olduğum. | Open Subtitles | ما أعرفه هو أني فقدتُ عدة أشخاص أهتم لأمرهم |
Neredeyse göğüslerimi yakıyordum, ve önem verdiğim pek çok insanın benim için önemli değillermiş gibi düşünmelerine izin verdim. | Open Subtitles | لقد كدتُ أن أحرق صدري وتركت الكثير من الأشخاص الذين أهتم لأمرهم يظنون أنهم غير مهمين بالنسبة لي |
Senin gibi ben de değer verdiğim çok kişiyi kaybettim. Kabullenmek istediğimde de çok. | Open Subtitles | أنا مثلك خسرتُ أشخاصاً أهتمّ لأمرهم أكثر ممّا أعترف |
En çok değer verdiğim kişilerle kutlayamıyor olmak berbat bir şey. | Open Subtitles | إنه لمن المحبط فقط أن لا أحتفل مع الناس الذين أهتم لأمرهم أكثر. |
Finansa olan aşkımı yeniden canlandırmasının yanında değer verdiğim insanlarla irtibat halinde kalmama sebep oldu. | Open Subtitles | ما وراء إحياء مهارتي للحصول على التمويل ما سمح لي للبقاء على اتصال مع الناس الذين أهتم لأمرهم |
Sanırım şu anda bazı sorunlar yaşıyor ve değer verdiği insanları buna bulaştırmadan çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أظن بأن لديه بعض الأمور حالياً ويحاول العمل عليها والتفكير بها من دون إدخال الأشخاص الذي يهتم لأمرهم فيها |
Lauren, sevdiklerime verdiği zarar için hesap verecek,.. | Open Subtitles | ستدفع (لورين) ثمن الأضرار التي تسببت بها إلي كل الناس الذين أكترث لأمرهم |
Audrey o ahıra girdi ve değer verdiği herkesi unutmak pahasına kişiliğinden vazgeçti. | Open Subtitles | ... اودري " كانت تسعي للذهاب الي الحظيرة" ... و تنهي حياتها . لتنسي كل من إهتمت لأمرهم |
Ve değer verdiği herkesi. | Open Subtitles | ثم سأقتل كل من يهتم لأمرهم |
Fitz'in değer verdiği herkesi öldürecek. | Open Subtitles | سوف تقتل جميع من يهتم (فيتز) لأمرهم |