Beyler, şimdilik bana izin verirseniz kurtarmam gereken ağaçlar ve hayal kırıklığına uğratmam gereken fabrikatörler var. | Open Subtitles | يا سادة ، بعد إذنكم الآن ، لديّ أشجار لأنقذها ورجال صناعة .. لأخيب آمالهم |
İzninizle, güzel hanımlar kurtarmam gereken canlar var. | Open Subtitles | اعذروني يا آنساتي لدي حياة لأنقذها |
Onu kurtarmam konusunda bana güvenmişti. | Open Subtitles | كانت تعتمد عليّ لأنقذها. |
Onu kurtarmak için yapmak zorundaydım. Başka şansım yoktu. | Open Subtitles | لقد إضطررتُ لفعل ذلك , لأنقذها لم يكن هناك خيار آخر |
Bende Onu kurtarmak için geri gittim, kurtardım da ama bu sefer de sen ve diğerleri öldü, Simon ve Kelly. | Open Subtitles | ثم عدت مجدداً, لأنقذها وهذا ما فعلت لكن هذا يعني انك والاخرين "سايمون" و "كيلي" كنتم ستموتون |
Onu kurtarmak için elimden gelen her şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلتُ كُلّ شيء يمكنني لأنقذها |
Kızımı kendinden kurtarmam için bana yardım et. | Open Subtitles | ساعدني لأنقذها من نفسها. |
Onu kurtarmak için elimden gelen her şeyi yapardım. | Open Subtitles | كل شىء فى استطاعتى لأنقذها |
Lütfen! Onu kurtarmak için çaldım sadece. | Open Subtitles | أرجوكِ، أخذته لأنقذها |
Onu kurtarmak için ne gerekiyorsa yaparım. | Open Subtitles | سأفعل أي شيء لأنقذها. |
Gitmen lazım, Frank. Tüm gücümle Onu kurtarmak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما بوسعي لأنقذها |