Belki de burada olmalarını istediğin için buradalar. | Open Subtitles | ربما انهم جميعا هنا لأنك أردت لهم أن يكونو هنا |
Chloe dedi ki konuşmak istediğin için beni malikânede bırakmış. | Open Subtitles | أخبرتني كلوي بأنها تركتني في القصر لأنك أردت مكالمتي |
Bunun anlamı da bunu kafa içi basıncına bakmak istediğin için söyledin. | Open Subtitles | فقط لأنك أردت البزل القطني لتحري ارتفاع الضغط داخل القحف |
O yemek partisine Sırf annen mutlu olsun diye gittim ve Ağaç Parkına'da sen istedin diye gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى حفلة العشاء لكي أُسعِد أمك ذهبت إلى معرض الأشجار لأنك أردت ذلك |
Yardımımı istediğiniz için buraya geldim. | Open Subtitles | لقد طلبت مني الحضور هنا لأنك أردت مساعدتي |
Sırf on dakika daha Pam Macy'iyle vakit geçirmek için beni tipi altında yürümek zorunda bıraktığını hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لأنك أردت 10 دقائق إضافية لتقبيل بام مايسي |
Eminim ki bir fark yaratmak istediğin için kanun işindesin. | Open Subtitles | حسناً، أنا واثقة أنك انضممت للشرطة لأنك أردت أن تحدثي فرقاً. |
Hepsi şu hobbit'i korumak istediğin için oldu. | Open Subtitles | كل ذلك بسببك لأنك أردت حماية هذا العفريت |
Bu dava Will Graham'e inanmak istediğin için yanlış gidiyordu. | Open Subtitles | قبل هذه الجريمة،المحاكمة كانت تسير بطريقة خاطئة لأنك أردت أن تصدق ويل جراهام |
Kahraman olmak istediğin için kahve dükkanına bomba koyduğunu biliyoruz, ama evindeki bombayla ilgin yoktu. | Open Subtitles | نحن نعرف انك زرعت القنبلة في المقهى لأنك أردت أن تكون بطلا، لكن لم يكن لديك يد مع القنبلة التي في منزلك الليلة الماضية. |
Keşke bana seni mutlu ettiği için, istediğin için, güçlü hissettiğin için, seni heyecanlandırdığı için o iki çocukla seks yaptığını söyleseydin... | Open Subtitles | ليتك فقط أخبرتني أنك قمت بعلاقة مع هذين الولدين لأن ذلك أشعرك بالسعاد, لأنك أردت فعل ذلك |
Mini barın kapağı diyet kola içmek istediğin için açık değil. | Open Subtitles | ثلاجة الشراب لم تكن مفتوحة لأنك أردت صودا للحمية |
Kasaba halkını uzlaşmacı pozisyonlara koymak istediğin için bunu yaptığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنك تريدين فعل هذا لأنك أردت وضع أهل البلدة في أوضاع حرجة |
Onun mutlu bir evlilik yapmasını istediğin için günlüğünü kopyaladın. | Open Subtitles | نسخت مذكراتها لأنك أردت لها زواجا سعيدا |
Hayatımı mahvetmek istediğin için seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا ألومك لأنك أردت تخريب حياتي |
O kahrolası cenaze evine sen istedin diye gittim. | Open Subtitles | اسمع، أنا ذهبت إلى المدفن لأنك أردت أن نذهب |
Ailen ve ben, sen istedin diye buraya gelmedik mi? | Open Subtitles | ألسنا هنا جميعا لأنك أردت هذا ؟ |
Dinozorları istediğiniz için. | Open Subtitles | لأنك أردت الديناصورات |
Yardım etmek istediğiniz için bizimle geldiniz. | Open Subtitles | -أتيت معنا لأنك أردت مساعدتنا |
Bunları söylemeyi deli gibi istediğin için mi bu oyunu oynamak istedin? | Open Subtitles | ... هل ذلك لأنك أردت أن تقول أنك إقترحت أن تلعب لعبة الكلمات ؟ ... |