üzgünüm, ilgini ilgini ilgini aldığımı düşündüğün için. | Open Subtitles | حسناً، أنا آسفة لأنك تظنين أني أخدت إزدهارك، |
Bu gerçek mi, yoksa bunun hırslı olduğunu düşündüğün için mi yapıyorsun? | Open Subtitles | هل هذه حقيقيه ام هل تصدريها لأنك تظنين أنها مثيره؟ |
Öldürüleceğimi düşündüğün için mi beni terk ediyorsun? | Open Subtitles | تتخلين عني لأنك تظنين أنّي سأقتل؟ |
Öldürüleceğimi düşündüğün için beni terk mi ediyorsun? | Open Subtitles | أنت تتخلين عني لأنك تظنين أنني سأُقتل؟ |
Her şeyi yapmayı bildiğini sandığın için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنك تظنين أنك تعرفين كيفية القيام بكل شيء. |
Ticaret yapmayı bildiğini sandığın için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنك تظنين أنك تعرفين كيفية القيام بعمل تجاري، |
Buraya, arkadaş olduğumuzu, sorununla ilgilendiğimi düşündüğün için geldin değil mi? | Open Subtitles | لأنك تظنين بأننا صديقتان وأني أهتم بمشاكلك... لكن خمني ماذا؟ |
- Jess, mükemmel olduğumuzu düşündüğün için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | - جيس , نحن سعيدان لأنك تظنين هذا |
Bilmediğimi sandığın için mi bunları anlatıyorsun? | Open Subtitles | أتقولين لي ذلك لأنك تظنين أنني لا أعرف |
Kadın evli. Evli olduğunu sandığın için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقولين هذا لأنك تظنين بأنكِ متزوجه |