Motosiklette olduğun için hızlı geliyor. | Open Subtitles | تشعرين وكأنها كانت سريعه لأنك على الدراجه |
Hayatta olduğun için gülümse ve işini yap. | Open Subtitles | أرغم نفسك على الإبتسام لأنك على قيد الحياة وهذه هي وظيفتك |
Sen hayatta olduğun için de mutlu olmalılar. | Open Subtitles | مع ذلك، لابد أنهما سعيدان لأنك على قيد الحياة. |
Anne, yaşıyor olmana çok sevindim. | Open Subtitles | أمي أنا سعيد جداً لأنك على قيد الحياة |
İyi olmana çok sevindim. | Open Subtitles | إنني بغاية السعادة لأنك على ما يرام |
Hayatta olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | . إنك محظوظ لأنك على قيد الحياة |
Hayatta olduğun için çok mutluyum, David. | Open Subtitles | أنا سعيد جدا (لأنك على قيد الحياة (دافيد |
Belki sadece "People" dergisinin kapağında olduğun için. | Open Subtitles | ربما هذا فقط لأنك على غلاف |
Hayatta olduğun için çok mutluyum! | Open Subtitles | أنا جداً سعيدة لأنك على قيد الحياة! |
Riley'le olduğun için mutluyum dediğimde bana inan. | Open Subtitles | رجاء ثق بي عندما أقول أنني سعيد تماماً لأنك على علاثة مع (رايلي) الان |
- Aramızda olduğun için mutluyuz, Scoob. | Open Subtitles | -مسرورة لأنك على اللائحة |
Ida Anne, senin iyi olmana çok sevinecek. | Open Subtitles | ماما (آيدا) ستكون سعيدة لأنك على ما يرام |
Hala hayatta olmana çok sevindim! | Open Subtitles | أنا مسرورة للغاية) لأنك على قيد الحياة |