Şu anda her şeyi getiremem ama bugün benimle olmadığın için çok şanslısın. | Open Subtitles | لا يمكنني الوصول لكل شيئ الآن لكنك كنت محظوظة لأنك لم تكوني معي اليوم |
Sesimin tonundan hoşlanmadığın için üzgünüm, bana dürüst olmadığın için bir arkadaş kaybettim. | Open Subtitles | آسفة إذ لم تعجبك نبرة صوتي، لكنني خسرت صديقاً لأنك لم تكوني صادقة معي |
Orada olmadığın için kızgın değildim. | Open Subtitles | لم أكن غاضباً لأنك لم تكوني موجودة |
Burada olmadığın için bunu bilemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تعلمين ذلك ، لأنك لم تكوني هناك |
"Bu haylaz, gerçek annesi olmadığın için senden şimdiden nefret ediyor." | Open Subtitles | ، أنا (جي دي)" وهذا الطفل الصغير يكرهك لأنك لم تكوني أمه الحقيقيه |
- Daha dikkatli olmadığın için hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | خيبتي املي لأنك لم تكوني حذرة |
Ama bu orada olmadığın için. | Open Subtitles | وذلك لأنك لم تكوني هُناك. |