Efendim, düşük güç ile çalıştığımız için özür diliyoruz fakat yansıtıcı büküm alanına uğradık. | Open Subtitles | سيدى,نحن نعتذر لأننا نعمل تحت نظام منخفض الطاقه ولكننا نُجرى تجربة المجال المثنى المعكوس والقريب من محور المجره |
- Angela, ...birlikte çalıştığımız için sana tuhaf geliyor biliyorum, ...ayrıca bu zamana kadar, sana karşı çok duyarsız davranmış da olabilirim. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا غريب لأننا نعمل سويا وأنه قد سبق ربما وتقدمت إليك والآن أيضا |
- Yok, hayır. Bize çalıştığımız için plan yapmamamız gerektiğini söylemiştin hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تتذكر لما أخبرتنا أن لا نُعد خططا لأننا نعمل ؟ |
Birlikte çalışıyoruz diye ayrılmamız gerek demiştin. | Open Subtitles | لقد قلتي أننا يجب أن ننفصل لأننا نعمل معاً |
Ne yani, sürekli çalışıyoruz diye hep meşgul müyüz sandın? | Open Subtitles | هل اعتقدتي بأننا مشغولون لأننا نعمل طوال الوقت |
Ang Dorjee'yle birlikte çalışmalısın çünkü bundan sonra birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | يجب أن تعمل مع (آنج دورجي) لأننا نعمل معاً الآن. |
Birlikte çalıştığımız için o imzaladı. | Open Subtitles | أحرفهُ الأولى موجودة فقط، لأننا نعمل معاً. |
Hep çok kişisel bir alanda çalıştığımız için, bu tüketici estetiğinin bir nevi nesneyi kişiliksizleştirmesini ve en azından görünüşünde biraz da olsa bize mesafe koymasını seviyoruz. | TED | لأننا نعمل دائماً من مساحة شخصية جداً، نحن نحب كيف عنصر المستهلك الجمالي هذا يقوم بإزالة طابع الشخصية عن الغرض نوع ما و يعطينا القليل من المساحة بشكله، على الأقل. |
Ne demek istediğimi anladın işte. Beraber çalıştığımız için mutluyum. | Open Subtitles | تعلم قصدي، إنّي سعيدة لأننا نعمل معًا. |
Eğer çalıştığımız için bunun yanlış olduğunu düşünürsen.. | Open Subtitles | ولو تشعرين بأن هذا خاطئ لأننا نعمل... |
Ang Dorjee'yle birlikte çalışmalısın çünkü artık aynı taraftayız. | Open Subtitles | يجب أن تعمل مع (آنج دورجي) لأننا نعمل معاً الآن. |