O, bir ilişki kurmak istediği için seks yapmıyordu ve ben benim akıl uçurtan seksimin ilişkiye dönmesini umuyordum. | Open Subtitles | لم تمارس الجنس لأنها أرادت علاقة حقيقية و أنا كنت أود مضاجعة رهيبة كي أحولها إلى علاقة |
Onu, benimle ilişkisini kesmek istediği için zehirlediğimi mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | لذا كنت أعتقد أنني سممت لها لأنها أرادت الخروج؟ المضي قدما، وإثبات ذلك. |
Bıçakla, iksir için kanını istediği için mi? | Open Subtitles | مثل, قطعتكَ بسكين لأنها أرادت دمّك كجرعة؟ |
Bir şeyleri değiştirmek istediği için Wellesley'e gelmişti. | Open Subtitles | لقد أتت إلى " ويلزي " لأنها أرادت أن تصنع فارق |
Katil bebeği canlı istediği için, rahime yakın bölgelere vurmamaya dikkat etti. | Open Subtitles | القاتل كان حذراً حتى لا يصوب- بالقرب من الرحم لأنها أرادت هذا الطفل حياً |
- Gelmek istediği için geldi. | Open Subtitles | لقد عادت مرة أخرى لأنها أرادت ذلك. |
Bilmek istediği için geldi. | Open Subtitles | بل أتت إلى هنا لأنها أرادت أن تعرف. |
Annen kendi gitmek istediği için gitti. | Open Subtitles | ذهبت أم، لأنها أرادت الذهاب |