Sana inanmazlar. Gideceğim ve bana inanacaklar Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | سأخبرهم بكل شيء، سيصدقونني لأنها الحقيقة |
Anlatacaksın Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | سوف تخبرينهم بها، لأنها الحقيقة فعلاً. |
Çünkü gerçek bu ve öğrenmen gerekiyordu. | Open Subtitles | لأنها الحقيقة ويجب عليك معرفتها |
- Çünkü bu doğru. | Open Subtitles | . أستقول هذا كثراً - . لأنها الحقيقة - |
Çünkü doğru bu. | Open Subtitles | لأنها الحقيقة . |
Yani... Böyle söylüyorum çünkü bu gerçek ve ben kin tutmam. | Open Subtitles | أستطيع قول ذلك .. لأنها الحقيقة |
Çok rüküş bir gecelik giyiyordum, ...ki şimdi bunu düşündüğümde kendimden utanıyorum ama bu ayrıntıyı değiştirmeyeceğim çünkü gerçek olan da bu. | Open Subtitles | كنت أرتدي ثوب نوم قديم مهمل انه محرج عندما أفكر به ولكنني لن أقوم بتغيير تلك التفاصيل لأنها الحقيقة |
Niye bunu söyledim, ne demek? Gerçek olduğu için. | Open Subtitles | ماذا تعنين بـ "لماذا تقول هذا؟" لأنها الحقيقة. |
Söylüyorum, Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | أنا أقول هذا لأنها الحقيقة |
Çünkü gerçek bu. Kazanabiliriz... | Open Subtitles | لأنها الحقيقة نستطيع الفوز |
- Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | لأنها الحقيقة نستطيع الفوز |
- Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | ـ لماذا؟ ـ لأنها الحقيقة. |
Evet baba, Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | أجل يا أبي، لأنها الحقيقة |
- Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | - هذا لأنها الحقيقة |
Çünkü gerçek bu. | Open Subtitles | لأنها الحقيقة |
Yapamayız Çünkü bu doğru. | Open Subtitles | لا يمكننا لأنها الحقيقة |
Çünkü bu doğru. | Open Subtitles | لأنها الحقيقة. |
Çünkü bu doğru. | Open Subtitles | لأنها الحقيقة |
Çünkü doğru bu. | Open Subtitles | لأنها الحقيقة . |
Sözlerimi geri alamam, Will çünkü bu gerçek. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل ذلك يا ويل لأنها الحقيقة |
Parmağıyla seni gösterecek çünkü gerçek olan bu, yani yalan söylememiş olacak. | Open Subtitles | لأنها الحقيقة لذا لن يعتبر هذا كذباً. |
Gerçek olduğu için bu filmi çektim. | Open Subtitles | فعلت ذلك لأنها الحقيقة |