Gezegenlerin uydularına karşı hemen hiç ilgi yoktu çünkü onlar olsa olsa küçük birer noktaydı. | Open Subtitles | كان من النّادر من يهتمّ بأقمار الكواكب لأنهم على الأغلب كانوا بُقع صغيرة بعضنــا لا يستطيـع رؤيتهــا بالفعــل |
O zaman işimi elimde tutmayı bekliyorum çünkü onların görünüşe göre yapamadıkları bir şey yapıp, bir karar verdim. | Open Subtitles | إذا أتوقع أن أحتفظ بوظيفتي, نعم لأنهم على ما يبدوا عاجزون عن العمل لقد اتخذت قرار |
O zaman işimi elimde tutmayı bekliyorum çünkü onların görünüşe göre yapamadıkları bir şey yapıp, bir karar verdim. | Open Subtitles | إذا أتوقع أن أحتفظ بوظيفتي, نعم لأنهم على ما يبدوا عاجزون عن العمل لقد اتخذت قرار |
Muhtemelen şüpheliler göze çarpmıyor çünkü buranın yerlileri. | Open Subtitles | في الغالب هؤلاء المجرمين متخفين لأنهم على الأرجح من سكان المنطقة |
Onlar için değerli olduğunu da biliyoruz çünkü ona ulaşabilmek için bir sürü polis öldürmeye niyetliydiler. | Open Subtitles | ونحن نعلم أنه قيّم للغاية .. لأنهم على استعداد لقتل الكثير من رجال الشرطة للحصول عليه |
Tamam hepiniz kıskanıyorsunuz çünkü en azından yakışıklılardı. | Open Subtitles | حسناً يارفاق، أنتم تشعرون بالغيره وحسب لأنهم على الاقل كانوا لطفاء |
Kaygılanmalarını istemiyorum çünkü muhtemelen birinci lige alışkın değiller. | Open Subtitles | لا أريد أن أقلقهم لأنهم على الأرجح غير معتادين على التعامل مع الكبار، |
Diğer ülkeler kadın polis sayısını artırma üzerinde aktif olarak çalışıyorlar çünkü 50 yıldan fazla bir zamanı kapsayan ve polis teşkilatında kadınların olmasının avantajlarını detaylandıran geniş çapta bir araştırma bulgusunun varlığından haberdarlar. | TED | وتعمل بلدان أخرى باستمرار للرفع من عدد النساء في العمل الشرطي، لأنهم على دراية بالكم الكبير من الدلائل البحثية، التي امتدت لأكثر من 50 سنة، والتي تُفصّل إيجابيات وجود النساء في العمل الشرطي. |
çünkü iki hikâye de epey ikna edici. | Open Subtitles | لأنهم على حد سواء مقنعة تماما. |
çünkü dışarıda çöp tenekesinin yanındalar. | Open Subtitles | لأنهم على وشك أن يذهبوا إلى علب الزبالة |
İtiraf et. çünkü otopsi esnasında zaten anlayacaklar. | Open Subtitles | أخبرني الآن لأنهم على وشك تفقد هذا |
Saat 5'te çünkü onlar doğu saatine göre yaşıyorlar hala. | Open Subtitles | الخامسة لأنهم على توقيت الساحل الشرقي |
Ve bıçağı kendi karnıma soktum çünkü onlar haklı. | Open Subtitles | ...وأنا من غرزتُ السكين في بطني لأنهم على صواب... |
çünkü tıpkı senin gibi onlar da ölecek. | Open Subtitles | لأنهم على وشك الموت مثلك تماماً. |
Ve bence din hakkında sadece böyle düşünmüyoruz. Ve bu, daha önce olduğu gibi, bizim bakış açımızdan, o listedeki herhangi bir şey din olmalıdır, bu yüzden ben bir din olarak saymıyorum Budizm ve Yahudilği hariç tutan bir din iyi bir başlangıç şansına sahipler çünkü onlar listemizde var. | TED | وأعتقد انها ليست الطريقة الوحيدة التي نفكر بها في الدين وهذا، كما كان، من وجهة نظرنا، أي شيء على تلك القائمة يستحسن ان يكون ديانه لذلك لا اعتقد أي ديانه تستبعد البوذية و اليهودية لديها الفرصة لتأخذ بعين الاعتبار، لأنهم على قائمتنا. |
çünkü birazdan bu ağaçta havaya uçacağız. | Open Subtitles | -لماذا؟ لأنهم على وشك تفجير الشجرة بنا |
çünkü onlar haklı. Ve biz haksızız. | Open Subtitles | لأنهم على صواب ونحن على خطأ |
çünkü onlar haklı. Ve biz haksızız. | Open Subtitles | لأنهم على صواب ونحن على خطأ |
çünkü kazanmak üzere. | Open Subtitles | لأنهم على وشك إعلان النتيجة |
çünkü misafirleri olacak. | Open Subtitles | لأنهم على وشك مواجهة رفقة. |