Kefalet için yeterli parası olmadığı için insanları hapsetmek toplumsal olarak yaptığımız en adaletsiz ve ahlak dışı şeylerden biri. | TED | حبس الأشخاص لأنهم لا يملكون المال الكافي لدفع الكفالة، هو أحد أكثر الأشياء الظالمة، وغير الأخلاقية التي نفعلها كمجتمع. |
Hırslarını patrondan çıkarmaya cesaretleri olmadığı için sizinle uğraşarak, ayıp etmiyorlar mı? | Open Subtitles | أليس عاراً أن يقوموا بلومكن على كل شئ ؟ لأنهم لا يملكون النباهة الكافية للوم المدير ؟ |
- Çünkü seni benim gibi tanımıyorlar. | Open Subtitles | هذا لأنهم لا يعرفونك كما أعرفكَ أنا |
- Çünkü yüzünden raptiyeleri çıkarıyorlar hâlâ. | Open Subtitles | لأنهم لا يزالون يسحبون الدبابيس من وجهه |
Bilmiyorlar çünkü ne olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يعلمون وجزئياً هذا يرجع لأنهم لا يعرفون ماذا حدث |
Çünkü onlar havadan sudan, saçma sapan şeylerden konuşmaya vakit ayırmazlarmış. | Open Subtitles | لأنهم لا يضيّعون وقتاً في الحديث عن الطقس وغيره من الهراء. |
Cevabım hayır, çünkü bu belirli kararı sevmiyorlar, ancak sistemi değiştirmek istemiyorlar. | TED | وإجابتي لا، لأنهم لا يعجبهم القرار الخاص، لكنهم لا يريدون تغيير النظام. |
İnsanlar hastalıktan değil, paraları olmadığı için ölüyorlar. | Open Subtitles | الناس يموتون لأنهم لا يملكون المال ، وليس بسبب مرضهم |
Doğrusunu isterseniz basket takımları yeterli paraları olmadığı için kapatılmak üzere. | Open Subtitles | في الحقيقة، فريقهم لكرة السلة سوف يلغى لأنهم لا يملكون مال بما فيه الكفاية. |
"Ed" in güzelliği ve asaleti onlarda olmadığı için kusura bakma. | Open Subtitles | أنا أسف لأنهم لا يملكون الجمال والكرامة من أيد. |
Boyuna uygun kısa pantolonlardan olmadığı için onu yapmak zorunda. | Open Subtitles | هو مجبور على فعل ذلك لأنهم لا يصنعون سراويل قصيرة بما يكفي له |
Paraları olmadıkları için. Bir gelir kaynağınız olmadığı için paranız olmaz. | TED | الناس فقراء لأنهم لا يملكون المال. |
Kanser hastalarının hayat arkadaşları, ilgi... kendilerinde olmadığı için uygunsuz davranış gösterebilirler. | Open Subtitles | أزواج ضحايا السرطان ...يتصرفون بغرابه أحياناّ لأنهم لا يحظون بالأهتمام - أمي |
- Çünkü onlar daha iyisini bilmiyorlar. | Open Subtitles | - لأنهم لا يعلمون أفضل من ذلك - |
- Çünkü istedikleri para değildi. | Open Subtitles | لأنهم لا يريدون المال. |
- Çünkü seninle dizi çekmek istiyorlar. | Open Subtitles | لأنهم لا يريدونك |
Harika, çünkü ne konuştuğumuzu anlamıyorlar. | Open Subtitles | إنه رائع.لأنهم لا يعلمون عن ماذا نتحدث. |
Evet, riskli çünkü ne olursa olsun kimse ifşa edilmek istemez. | Open Subtitles | -خطر, نعم لأنهم لا يريدونه أن يظهر على الملأ |
Onları affet çünkü ne yaptıklarının farkında değiller. | Open Subtitles | اغفر لهم، لأنهم لا يدرون ماذا يفعلون. |
Topluluğun içindeki en akıllı insanları dahi bilemezsiniz, çünkü, onlar sizin halka açık toplantılarınıza gelmez. | TED | أذكى الأشخاص في مجتمعك لا تعرفهم، لأنهم لا يحضرون لاجتماعاتك العامة. |
Bu popülasyon için bir trajedidir... ...fakat asıl trajedi insanların... ...onları yemesidir... ...Çünkü onlar toksik etin ne olduğunu bilmiyorlar. | TED | هذه كارثة مؤسفة لتلك المجتمعات. و كارثة مؤسفة أيضا للناس الذين يأكلونها لأنهم لا يعلمون أنها لحوم مسممة. |
Patronlar bu araçların yakınlarına gelmesinden hoşlanmazlar Çünkü onlar yüzünden para kazanamazlar. | Open Subtitles | لا يبدون حافلات تصل الأندية لأنهم لا يجنون أي أموال منهم |
Çünkü ellerinde boşanmış, dul bir kızları olsun istemediler. çünkü bu, elbette, ailelerinin onuruna leke getirirdi. | TED | لأنهم لا يريدون ابنة مطلقة بينهم لأن ذلك، بالطبع، من شأنه أن يجلب العار للأسرة. |