Yani Octavius Antony'yi kral olmak istediği için yok etti sonra da kendisi mi kral oldu? | TED | إذن قام أوكتافيوس بتدمير أنطونيو لأنه أراد أن يصبح ملكاً ثم أصبح ملكًا؟ |
Bir şeyleri değiştirmek istediği için öldürüldüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنهم قتلوه لأنه أراد أن يغيير الأشياء |
En iyi öğrencisini göstermek istediği için Müdür Skinner'ı suçlayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تلوم المدير سكينر لأنه أراد أن يظهر أفضل طالبة لديه |
Psikopat sempatizanı kesildiğimden değil ama herkesi birlikte tutmak istediği için Brendan'ı suçlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أتعاطف مع المجانين لكن لا يمكنني لوم براندن لأنه أراد أن يبقي الجميع معاً |
Çünkü o da sudan çikip trene binmek istiyordu. | Open Subtitles | لأنه أراد أيضاً أن يخرج من الماء ويركب القطار لدي التذكرة |
Böylece balık daha büyük görünmüş çünkü bu anı özel kılmak istemiş, çünkü bu anı önemsemiş. | Open Subtitles | لأنه أراد أن تكون هذه الذكرى مميزة بقدر الإمكان لأنه يهتم |
Çünkü iki hafta önce o da canı biraz kumar oynamak istediği için gelmişti. | Open Subtitles | لأنه منذ أسبوعين أتى أيضاً لأنه أراد المقامرة |
Hepsi de gayet saçma olduğunu düşündüğüm bir yarışmaya katılmak istediği için oldu. | Open Subtitles | كل هذا لأنه أراد المشاركة فيما أعتبره لعبة في منتهى الحقارة |
Ve hepsi de bir adamın başına çorba dökmek istediği için olacaktı. | Open Subtitles | وكل هذا لأنه أراد أن يصب وعاء من الفضلات على رأس رجل ؟ |
Çünkü bu yalanı babasını göndermek istediği için söylemişti. Böylece son senesinin geri kalan kısmını keyifle geçirebilecekti. | Open Subtitles | أنه أختلق الأمر لأنه أراد من والده أن يغادر حتى يستمتع بما تبقى من سنته الأخيره |
Kendi evini istediği için oraya taşındı. İstediği gibi gelip gidebilir. | Open Subtitles | لقد أنتقل للعيش هناك لأنه أراد مكان خاص به |
insanların ölmesini istediği için düğmeye basmadı, bana kızdığı için bunu yaptı. | Open Subtitles | لم يضغط على الزر لأنه أراد قتل البشر بل قام بذلك لأنه كان غاضباً منّي |
Paranın güce eşdeğer olduğu bir ülkede, hızlı para, kısa süreliğine de olsa onun gibi genç insanlara hayatları üzerinde kontrol hissi veriyor ama o, bunu daha çok istikrar istediği için yapmıştı. | TED | في بلدٍ حيث الأموال تعادلُ القوة والنفوذ، الحصول على المال سريعًا، أقله لفترة قصيرة، يعطي النساء والرجال مثله شعورًا من السيطرة على حياتهم، وقال أنه قام بذلك في الأساس لأنه أراد الاستقرار. |
Baskervilleler'in Köpeği'ne rağmen beni gece yarısı buraya yalnız getirecek kadar istediği için öldü. | Open Subtitles | لقد مات لأنه أراد امرأة بما يكفى لإحضارى إلى هنا بمفرده فى الليل "بالرغم من كلب " باسكيرفيلز |
Zeus, ilişkisine devam etmek istediği için Argus'u öldürtür. | Open Subtitles | زيوس " قتل " آرجوس " لأنه أراد " الإستمرار بالعلاقة |
Harper'a tekrar bakmaya değer ama Ballantine'ı öldürmek istediği için değil Charlotte'u öldürmek istediği için. | Open Subtitles | يستحق "هاربر"البحث عنه مجدداً "ولكن ليس لأنه أراد قتل "بالانتين "لأنه أراد قتل"تشارلوت |
Albert benimle bir ev kadını istediği için evlenmedi. | Open Subtitles | آلبرت لم يتزوج بي لأنه أراد ربة منزل |
İmparatorluğa Reform istediği için öldürüldü. | Open Subtitles | لأنه أراد إصلاح الإمبراطورية |
Hep kazanmak istediği için RJ stresliydi. | Open Subtitles | (ار جي) كان مُرهق لأنه أراد دائما أن ينتصر |
Ama yapmadın çünkü bize yardım etmek istiyor, Çünkü o biz aziz. | Open Subtitles | ولكنكِ لم تفعلي لأنه.. أراد أن يساعد.. لأنه قسيس |
Pearl Harbour saldırısından önce kullandığı aşina bir model ile gitmek istemiş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون السبب لأنه أراد الذهاب بالطراز الذي "إعتاد عليه قبل هجوم "بيرل هاربور |