çünkü son 20 yılda Somali kadını ayağa kalktı | TED | لأنه خلال ال 20 سنة الماضية قاومت المرأة الصومالية. |
Sıkıcıydı çünkü 400 yıllık ömrü boyunca hikayeciler, bir hikaye anlatma aracı olarak bu kitabı hiç geliştirmediler. | TED | لأنه خلال 400 سنة من وجوده، لم يطور القصاصون الكتاب أبدا كجهاز لسرد القصص. |
20. yüzyılın bilişsel tarihine hızlı bir yolculuk yapacağız, çünkü bu yüzyılda zihinlerimiz dramatik bir şekilde değişti. | TED | سوف نقوم برحلة سريعة في تاريخ الإدراكية في القرن العشرين، لأنه خلال ذلك القرن، تغيرت عقولنا جذريا. |
Neden? çünkü kargaşa sırasında ekonomi politikası çöker. | TED | لماذا؟ لأنه خلال الحرب تتدهور السياسات الإقتصاديات |
Kalemtraş yok ama çünkü kalemtraş olursa küçülürler ve sen onları tutamazsın. | Open Subtitles | لكن بدون براية لأنه خلال أسبوع ستكون... بهذا الحجم ولا أستطيع حملهم |
çünkü iki kısa gün içinde Samuel tekrar burada Mucizeler Kilisesi'nde olacak. | Open Subtitles | لأنه خلال يومين سوف يكون " صامويل " هنا لتروا معجزاتنا الخاصة |
Bunu düşünmem gerekiyor çünkü 5 yıldır hiç gitmiyorum. | Open Subtitles | متى يذهب بريد الصباح ؟ لابد أن أفكر لأنه خلال السنوات الخمس الماضية |
çünkü şaşırtıcı şekilde pahalı olan 10 seansla Stella o kelebeği kuyruk sokumumun yüzeyinden silecek. | Open Subtitles | لأنه خلال عشر جلسات غالية جدا ستيلا ستنزع هذه الفراشة من أسفل ظهري |
Yani istesen bile bitkileri burada çekemezsin çünkü üç hafta boyunca hava değişecektir, gece gündüz değişimi olacaktır... | Open Subtitles | لذا حتى لو أردت ذلك لن تستطيع تصوير النباتات هنا لأنه خلال 3 أسابيع سيتغيّر بها الطّقس |
Ama artık bunların hiçbir önemi yok, çünkü bir kaç dakika içinde, | Open Subtitles | لكن الآن لاشي من ذلك يهم لأنه خلال ثواني معدودة |
çünkü her temizleyişimde, ağzıma bir parça et düşecek. | Open Subtitles | لأنه خلال كل مدة تسقط قطعة من اللحم في فمي |
çünkü benim iç yaşamımın uçsuz bucaksız manzarasında, ...sadece bir toz lekesi konumundasınız. | Open Subtitles | لأنه خلال حياتي الواسعة لحياتي الفنية انت بالكاد تكونين ذرة غبار |
Gülüyorum çünkü son 12 saattir seni turuncu saçlı hayal etmiştim. | Open Subtitles | انا ابتسم لأنه خلال اخر 12 ساعة كنت اتخيلك بشعر برتقالي قمت بصبغه مجددا |
çünkü son birkaç hafta içinde en iyi arkadaşım kendini öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لأنه خلال الأسابيع الماضية حاول صديقى قتل نفسه |
çünkü günün birinde sıcak, terli amcıklarla kaynayacak bura. | Open Subtitles | لأنه خلال يوم أو يومين ستمتليء بالمهبل المتعرق المثير |
çünkü şu 52 gün içerisinde setimize üç farklı Twitter monitörü koydum. | Open Subtitles | لأنه خلال 52 يوم، قمت باستضافة 3 مراقبين لتويتر. |
çünkü son beş yıldır vücudunu aklımdan çıkaramıyorum ve çaresiz bir şekilde giysinin altında neler olduğunu merak ediyorum | Open Subtitles | لأنه خلال الأعوام الخمس الماضية كنت أفكر كثيراً بشأن جسدك ووصلت الى نقطة بأنني يائس لمعرفة ماذا يحدث تحت هذا الرداء |
çünkü 40 dakika içinde, o bilelik sensiz Hindistan'a gidecek. | Open Subtitles | لأنه خلال أربعون دقيقة سيكون السوار في طريقه الي الهند بدونك |
çünkü önümüzdeki iki hafta boyunca bu odadan dışarı adım atmayacağız. | Open Subtitles | أقترح أن تذهبوا الأن لأنه خلال الأسبوعين القادمة .لن نغادر هذه الغرفة |
Günlük istatistik ve fotoğraflarla görüntü bombardımanına tutulduk ve bu hiç şaşırtıcı gelmiyor. çünkü geçen ay içerisinde, 1 milyondan fazla mülteci Avrupa'ya ulaştı. | TED | نحن نُمطر يومياً بوابل من صور وإحصاءات، وهذا الأمر ليس مفاجئا، لأنه خلال الشهر الماضي، وصل أكثر من مليون لاجئ إلى أوروبا. |