"لأنه طالما" - Traduction Arabe en Turc

    • Çünkü
        
    Kimsenin yok, Çünkü ben hayatta olduğum sürece, zaman ölüyor. Open Subtitles لا أحد يملك وقتا لأنه طالما أنا حي، الزمن يموت
    Neden? Çünkü bu döndükçe kilitlenme hali de devam edecek. TED لماذا؟ لأنه طالما استمر بالدوران، فإن التثبيت يبقى محافظاً على قيمته.
    Bundan sonra tuhaf şeyler oldu, ve bilgisayarla ilgili düşünmeye başladım, Çünkü bilgisayar benim için biraz can sıkıcıydı. TED بعد ذلك، أصبحت الأشياء أكثر غرابة، و بدأت أفكر في الكمبيوتر لأنه طالما أزعجتني الكمبيوترات
    Ben de üzgünüm, Çünkü bu aygıt sizi etkileyebildiği sürece,... Open Subtitles انا آسف أيضا ,لأنه طالما هذه الأشياء قادره على التحكم فيكم,..
    Değişimi kucakladı Çünkü her zaman, olduğundan daha iyi bir adam olmak istedi. Open Subtitles لأنه طالما أراد أن يكون أفضل مما كان عليه.
    Bu muhteşem. Çünkü hep buranın güvenliksiz olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles هذا رائع لأنه طالما شعرت أن نظام الأمن هنا سئ
    Bu komik Çünkü ne zaman hepinizin çevresindeysem, ne olursa olsun, şu şey var - özür dileme dürtüsü, sanki bir şeyleri berbat etmişim gibi, bu gece bunu değiştirmedi. Open Subtitles , هذا مضحك , لأنه طالما أنا معكم , مهما كان الامر , أشعر بهذه الرغبة للاعتذار كأنني قد كسرت شيئاً
    Çünkü bunu sana söylemediği sürece ikinizin bunu yürütmesi için zerre kadar şansı yok. Open Subtitles لأنه طالما أنها متشبثة بهذا، لن يكون لديكما أنتما الاثنان الفرصة لإنجاح ذلك أبداً
    istedikleri de bu zaten, Çünkü gözlerin açiksa içeri tirmanabilirler. Open Subtitles وهذا ما يريدونه بالضبط لأنه طالما كانت أعيننا مفتوحة
    Yani endişelenmiyorum, Çünkü iletişim kurduğumuz sürece bu iletişimsizlik yoluyla da olsa buna saygı duyarım. Open Subtitles لذلك لست قلقة لأنه طالما أننا نتواصل,حتى ولو عن طريق عدم التواصل
    Umarım onu orada bitirebilirim Çünkü okumaya devam ediyorsam, işi eline yüzüne bulaştırmamışsındır. Open Subtitles على أمل, أن أنهيه هناك، لأنه طالما أنني أقرأ، فهذا يعني أنك لا تفسد الأمور.
    Hayır, Çünkü parayı verdikleri sürece, kimseye soru sormazsın. Open Subtitles لا. لأنه طالما لديك المال، لا تقوم بطرح الأسئلة.
    Çünkü onlar hayatının içinde oduğu sürece, biliyordum ki, ben hep ikinci planda olacaktım, ve bu da benim için yeterli olmayacaktı! Open Subtitles لأنه طالما انهن في حياتك عرفت انني سأكون بالمرتبة الثانية و ذلك لن يكون جيدا لي
    Çünkü ben sağ oldukça kafayı bizi avlamaya takacak. Open Subtitles لأنه طالما أنا على قيد الحياة, سوف يكون مهووسا بمطاردتنا.
    Çünkü yaşadığım sürece acı çekecek. Open Subtitles لأنه طالما أنا على قيد الحياة فإنه سيعاني
    Çünkü bununla ilgilenmiyorum... 100 milyon dolarlık bir miktara ilgisiz kalacağını zannetmiyorum. Open Subtitles لا تهددينى لأنه طالما أنا قلق... لا يمكنك ألا تقلق حول موارد تصل الى 100 مليون دولار
    Çünkü Colton asla peşini bırakmayacak. Open Subtitles لأنه طالما أنت على قيد الحياة فإن "كولتون" يريد قتلك
    Onlara çok şey borçluyuz, bence, Çünkü eğer onlar evlenmeseydi, ben dünyaya gelmezdim ve o zaman neler kaçıracağınızı bir düşünün. Open Subtitles وندين لهما كثيراً، أظن... لأنه طالما لم يتزوجا، لن يحظوا بيّ وفكروا بما ستفقدونه...
    Onu harcayamayacağımı söylüyor Çünkü o benim cebimde olduğu sürece ben bir kazanan olacağım. Open Subtitles يقول لا يمكنني أن أنفقها حتّى" لأنه طالما أمتلكها في محفظتي "فسأكون دائماً رابحاً
    Çünkü sen gülünce ben de gülüyorum. Open Subtitles لأنه طالما أنت تبتسم، أنا أبتسم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus