Savaştan dolayı değildi! Hangi tanrı bir oğlu babasını sevdiği için cezalandırabilir? | Open Subtitles | -عقابي لم يكن بسبب المعركه اي اله يعاقي ابن لأنه يحب ابيه. |
Yani, tilki avlamayı sevdiği için o lakabı almıştı. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنه قد حصل على كنيته تلك لأنه يحب صيد الثعالب |
Annesini çok sevdiği için getirdi ama bağlamaya vakti olmadı, değil mi? | Open Subtitles | لأنه يحب أمه فقط لم يجد الفرصة لإثبات حبه |
İnsan, tiyatroyu sevdiği için oyuncu olur. | Open Subtitles | المرء يصبح ممثلاً لأنه يحب المسرح |
Oğlumu sevdiği ve onun da onu sevdiği için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنه يحب ابني، وأن ابني يحبّه |
Aswaldt, Broadsky'nin avlanmayı sevdiği için kulübesini kullandığını söyledi. | Open Subtitles | أوشوالت) قالت أن (براودسكي) كان يستعمل كوخها) لأنه يحب الصيد حسناً، هذا معقول |
Tabloyu sevdiği için bunu istediğini söylemişti. | Open Subtitles | ادعى ذلك لأنه يحب الرسم |
H.R. bu bedeli, bu insanları sevdiği için ödedi. | Open Subtitles | (أتش-أر) دفع السعر الذي أراده لأنه يحب هؤلاء الناس |