Her ne kadar çok ufak ve gösterişsiz bir canlı olsada bu yaratık inanılmaz, çünkü bu devasa resif yapıların içinde toplanabilir | TED | بذلك ، وإن كان مخلوق صغير جدا ومتواضع جدا، هذا المخلوق لا يصدق، لأنه يمكن أن يكتل في هذه الهياكل الضخمة المرجانية، |
çünkü bu hikaye yetişkinler için çok tehlikeli bir şey ifade edebilir. | Open Subtitles | لأنه يمكن أن يعني أن شيء ما قد كبر شيء خطير جدا |
fakat bağırmadım, hatta çıt bile çıkarmadım çünkü beni görebilirlerdi. | Open Subtitles | لكنني لم أصرخ، لم أصدر صوتاً لأنه يمكن أن يروني |
çünkü bu çoğunlukla hayat kurtarmaya yetebiliyor. | TED | لأنه يمكن أن يكون وفي الغالب القوة التي ستنقذنا |
Bizim endüstriyel-askeri karmaşayı kopyalamamıza gerek yok, çünkü Afrika her şeyi daha farklı yapabilir ve dünyaya insanlığı yeniden getirebilir. | TED | ونحن لسنا بحاجة لنسخ هذه التركيبة الصناعية العسكرية، لأنه يمكن لأفريقيا أن تكون مختلفة وتستعيد إنسانية العالم. |
Yani gerçek bir sohbet kurmak çok önemlidir, çünkü bu bizim kendimizi yansıtma yeteneğimizi geliştirmeye yarar. | TED | إذن الهروب من محادثة يمكن أن يكون ذا أهمية لأنه يمكن أن يكون حل وسط لقدرتنا على التأمل الذاتي. |
çünkü bir şey hakkında bir argümana ya da ayrılığa sahip olabilirsiniz, birine sinirlenebilirsiniz. | TED | لأنه يمكن أن يكون لديكم جدال أو خلاف حول شيء ما، يمكنكم أن تغضبوا على شخص ما. |
Bu, 2'nin kötü olduğu anlamına gelir, çünkü MoldeVort'u ilk turda turuncuya götürebilir. | TED | هذا يعني أن 2 سيىء، لأنه يمكن أن يأخذ مولديفورت إلى اللون البرتقالي في المنعطف الأول. |
Sanırım bu hepimiz için akıl sağlığımızı korumanın ve bu çılgın saplantılı durumu kayda değer bir amaca yönlendirmenin bir yolu, çünkü bu yalnız bir yol. | TED | أعتقد أنها طريقتنا للحفاظ على استنارة العقل والإحساس بالجوهر، في هذا الهوس المجنون، لأنه يمكن أن تكون وحيدًا. |
Havalı bir şey giymemiz lazım çünkü TV'ye çıkabiliriz. | Open Subtitles | و ألبس شيئاً رائعاً لأنه يمكن أن نظهر على التلفاز. |
Göremedim ve sakın bana gözlüğe ihtiyacım olduğunu söyleme çünkü onu kimse göremeyebilirdi. | Open Subtitles | لم أرى ذلك. ولا تقولي بأنّي أحتاج لنظارات لأنه يمكن لأي شخص تضييع هذا |
çünkü bu görmezden gelemeyeceğin bir işaret olabilir. | Open Subtitles | لأنه يمكن أن تكون هذه الإشارة الوحيدة التيلاتستطيعينأنتتجاهليها. |
çünkü gözlerinde korkuyu, acıyı görebiliyorsun. | Open Subtitles | لأنه يمكن رؤية الأمر في عيونهم الخوف الشفقة |
Senin için endişe ediyorum, çünkü başına bir şey gelirse içim sızlar! | Open Subtitles | أني أهتمّ بما يحدث لك لأنه يمكن أن يؤذيني |
Ama eminim ki buna izin vermezsin, çünkü sen yokedilemezsin Danny | Open Subtitles | لاشيء و لكني أعرف أنك لن تفعل لأنه يمكن التنبؤ بك داني |
200 çok fazla. Tabii, çünkü harika bir şeyden çok fazla olamaz. | Open Subtitles | ـ مائتان كثير جداً ـ أجل ، لأنه يمكن أن يكون هناك الكثير جداً من الاشياء الرائعة |
Biraz endişeliyim, çünkü karar vermeleri uzun sürebilir ve zamanımız az kaldı. | Open Subtitles | و أنا قلق بعض الشيء لأنه يمكن ان يأخذو وقتا كبيرا قبل ان يقررو و تعلمين انه لدينا وقت قليل |
Ve tonlarca akladığın kirli parayı taşıman gerekiyor, ama yapamıyorsun, çünkü izlenebilir. | Open Subtitles | و تريد ان تحرّك مبلغ كبير من أموالك المشبوهة لكنك لا تستطيع لأنه يمكن تعقبها |
çünkü belki yazdıklarını eleştirebilir ve sana neden bu kadar zorlandığını söyleyebilir. | Open Subtitles | لأنه يمكن ان ينتقد كتابك و يريك لما تعاني من كل تلك المتاعب |
çünkü 13 yaşında bir kız bile bunu yapabiliyordu. | Open Subtitles | لأنه يمكن من فتاة عمرها 13 سنة أن تفعل ذلك، |