Onu sevdiğim kadar nefret de ediyorum. çünkü inkar eden o. | Open Subtitles | أكَرهُه بِنفس قَدِر حُبي لَه لأنَه الرِوح التِي تنَفِي |
Uyuyacak yerin olduğu için şanslısın, çünkü eğer dediğimi yapmazsan, o da olmayacak. | Open Subtitles | مِن حُسن حَظك أن لَديك سرِيرك بِالفِعل، سيَدتِي لأنَه إذَا لمَ يكُن لدَيك، لَن أعطِيه لَك مَره أخَرا |
Tanrım yardımcım olsun, çünkü bu suçlamalar doğru değil. | Open Subtitles | أدَعِو الله بِأن يَساعِدنِي، لأنَه لايَوجَد أي صِحَه في هَذِه الإدِعائاَت |
çünkü o çok klas ve işlenmemiş gibi. | Open Subtitles | لأنَه رائعٌ جدًا وهو كأنَه، موهبَة خام وصافيّة |
Hayır, çünkü biraz özel bir yere sahip olacaksın Salon masanızda kalem taslağıyla. | Open Subtitles | لا، لأنَه سيكون لديك مكان صغير خاص على منضدتك و مخطوطُ عليه بالقلم الرصاص |
Benim çok iyi olduğum düşünülüyordu... çünkü hiçbir erkek beni duygusal anlamda etkilemeyi başaramamıştı... bu geceye kadar. | Open Subtitles | ...لقد كنت أعتبر المصفَية الوحيدة لأنَه لم يسبق لرجل أن كان قادراً على ...أن يجعلني أتورَط معه عاطفيَاً حتَى الليلة |
Hiç kimse incinmeyecek, çünkü bu, her neyse o. | Open Subtitles | لن يسمع أحَد عن هذا لأنَه هكذا |
Piskopos Fisher kurtuldu çünkü çorbadan az içmişti. | Open Subtitles | الأسقَف "فيشر" نجَا لأنَه تَناول القلِيل مِن الحَساء |
Onu affettik çünkü o bir dahi. | Open Subtitles | نُسامحُه لأنَه عَبقرِي |
çünkü bana da verilmedi! | Open Subtitles | - ! لأنَه أيضَاً لم يخَبرنِي أحَد - |
- çünkü hiç şansınız olmazdı. | Open Subtitles | - لأنَه لن تسنح لك الفرصة |