| Kendimi öldürüyorum çünkü beni sevmediniz çünkü sizleri sevmedim. | Open Subtitles | لقد قتلت نفسي لأنّكِ لم تُحبّيني, لأنّي لم أُحبّكِ. |
| Öldürüldü çünkü bir sırrı annemden saklayamadın. | Open Subtitles | قُتلَ لأنّكِ لم تستطيعي أن تحفظي سرّاً عن والدتي |
| Sen hislerini kapattın çünkü tek hissettiğin sana olan tüm o berbat şeylerdi. | Open Subtitles | إنّكِ أخمدتِ إنسانيّتك لأنّكِ لم تشعري إلّا بالفظائع التي تنزل بكِ |
| çünkü, temel olarak eğildin ve iki günden beri yataktan kalkamıyorsun. | Open Subtitles | لأنّكِ لم تتمكنِ من النّهوض لمدّة يومين. |
| Yani muhtemelen şimdiye kadar bunları yapmana gerek kalmadı çünkü genç ve güzelsin ve adamlar hep senin peşinden koştu. | Open Subtitles | ربّما لأنّكِ لم تُضطرّي يومًا للقيام بهذا بما أنّكِ فتيّة وبهيّة، وطالما تلاطم الرّجال حولك. |
| -Ama yakalamadın. Kaçtı. çünkü desteğin yoktu. | Open Subtitles | لكنكِ لم تفعلي، بل هرب، لأنّكِ لم تملكي الدعم اللازم. |
| Claire ve Lee'yi bulmam gerekiyor çünkü anlaştığımız şeyi yapmadın. Anahtarlar! | Open Subtitles | سأبحث عنهم، لأنّكِ لم تقومين بما اتفقنا عليه، المفاتيح |
| Hiçbir fikrim yok çünkü söylemedin anne. | Open Subtitles | . -لا فكرةَ لديّ، لأنّكِ لم تقولي لي يا أمّاه |
| - Çok meşguldüm. Dinlemedin çünkü dinleyemedin. | Open Subtitles | لم تستمعي لأنّكِ لم تستطيعي الاستماع. |
| Dinlemedin çünkü dinleyemedin. | Open Subtitles | لم تستمعي لأنّكِ لم تستطيعي الاستماع. |
| - Doğru. çünkü şu sıralar benden bir şey istediğin yok. | Open Subtitles | لأنّكِ لم تعودي تطلبين منّي فعل شيء. |
| Dinlemedin çünkü dinleyemedin. | Open Subtitles | لم تستمعي لأنّكِ لم تستطيعي الاستماع. |
| çünkü takmıyordun. | Open Subtitles | لأنّكِ لم ترتديه |
| çünkü sözünü tutmadın. | Open Subtitles | لأنّكِ لم تفي بوعدكِ |
| - Bir şey görmedin çünkü orada değildin. | Open Subtitles | لأنّكِ لم تكوني هناك |
| Sonra beni tutmaya devam ettin çünkü Harvey'yi kaybetmek istemedin. | Open Subtitles | وبعد ذلك، أبقيتني لأنّكِ لم تريدي أن تخسري (هارفي) |
| Sonra beni tutmaya devam ettin çünkü Harvey'yi kaybetmek istemedin. | Open Subtitles | وبعد ذلك، أبقيتني لأنّكِ لم تريدي أن تخسري (هارفي) |
| çünkü Suzy klostrofobik olduğu için başaramayacağını düşündün. | Open Subtitles | لأنّكِ لم تعتقدين أنّ (سوزي) ستنجح بالخروج بسبب رهابها من الأماكن الضيّقة. |
| çünkü artık beni endişelendirmiyorsun Bayan Swan. | Open Subtitles | لأنّكِ لم تعودي تقلقيني آنسة (سوان). |