Romatizma olduğunu söylediler, ve bunun için yapabilecekleri hiçbir şey yokmuş, Çünkü tamamen psikosomatikmiş. | Open Subtitles | أخبروني بأنه الروماتيزم و بأنه ليس بوسعهم فعل شيء حياله لأن السبب كله كان نفسيا |
Çünkü bu, neyin gerçek neyin gerçek olmadığını belirlemen gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | لأن السبب الرئيسى هو ان أعرف أذا ما كان هذا حقيقى ام لا |
Çünkü diğerleri gibi olmadığımız için hala hayattayız. | Open Subtitles | لأن السبب الوحيد بكوننا ما زلنا أحياءاً هو أننا لسنا مثل البقية |
Çünkü beni kovmalarının sebebi senin peşine düşmeyi reddetmemdi. | Open Subtitles | لأن السبب الوحيد الذي دفعهم لطردي هو أنني رفضت أن أقاضيكِ |
- Evet. Seni görmeye gelmemin asıl nedeni... | Open Subtitles | لأن السبب الرئيسي لقدومي لرؤيتك اليوم ، .. |
Çünkü o harika, büyük evi ben istedim diye aldık. | Open Subtitles | أشعر بذنب كبير جداَ لأن السبب الوحيد لامتلاكنا ذلك المنزل الرائع الكبير هو لأنني أردت واحداَ |
Çünkü başarılı, genç yatırım uzmanlarımın saat dokuzda toplantı masasında olmamasında başka bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لأن السبب الممكن الوحيد لعدم حضور مدراء المحافظ الإسثمارية الرائعون في غرفة الإجتماعات في تمام الساعة 9 صباحاً |
Çünkü harekete geçmeden önce düşünmelisin, Jim. | Open Subtitles | لأن السبب يـدفعك للتـفكير قبل التـصرّف يـا جيـم |
Bu durumda işler kolaylaşır Çünkü iyi geceler faslına geçmem için iyi bir nedenim var demek. | Open Subtitles | حسناً، في هذه الحالة، هذا يجعل الأمور أسهل. ـ أجل ـ لأن السبب الكبير بالنسبة ليّ يجب أن أمضي قدماً وأقول طابت ليلتك. |
Ve biliyorum, samimi görünmeyebilir Çünkü, buraya gelme nedenim ev arkadaşınla bir şeyler yapmak. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه قد لا يبدو حقيقيا، لأن السبب الوحيد جئت هنا اليوم كان أن تفعل أشياء مع الحجرة الخاصة بك. |
Çünkü bu duruma uyuz olmanın tek sebebi varsa | Open Subtitles | لأن السبب الوحيد الذي يجعلُكَ مستاء بشأن هذا |
- Çünkü ben geldim tek nedeni | Open Subtitles | لأن السبب الوحيد الذي عدت من أجله |
Çünkü ayrıImamızın asıI nedeni benim için hep sen vardın, Summer. | Open Subtitles | لأن السبب فى الأنفصال... كان بسببك... ... |
- Çünkü bu kadar süre hayatta kalmamın tek nedeni Elbotlara var olmadığımı düşündürmekti. | Open Subtitles | لماذا ؟ لأن السبب الوحيد لنجاتي طوال هذه المدة هي بجعل "الهاندبوتس" يظنون بأنني غير موجودة |
Çünkü Delano'nun, Kono'yu kendi organizasyona yaklaşmasına izin vermesinin tek yolu, onun Five-0'den atılmış olmasıydı. | Open Subtitles | لماذا يجب ان تكونَ "كونو"؟ "لأن السبب الوحيد لترك "ديلانو" لـ"كونو بالقربِ من منظمتهِ ، لأنها خرجت "من "فايف |
Seni geri aramamasının tek sebebi, hırsızlık yaptığım için bana kızgın olması ve... | Open Subtitles | لأن السبب الوحيد الذى لم تتصل بك من اجلة -لأنها كانت غاضبة منى بسبب السرقة -أنتظرى |
Kime karşı o şekilde konuştuğuna çok dikkat etmelisin, Çünkü burada olmanın ve tüm bu insanlan tanıyor olmanın tek sebebi benim. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة لأن تكوني حذرةً جداً حيال من تتكلّمين معه بهذه الطريقة لأن السبب الوحيد لوجودكِ هنا الآن ومعرفتكِ كل هؤلاء الناس هو بسببي أنا |